Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Gazze Şeridi'nde yaşanan çocuk ölümlerinin ardından sert bir açıklama yaptı. Kasım, bölgedeki şiddetli soğuk hava koşullarında hayatını kaybeden çocukların sorumlusu olarak İsrail'in uyguladığı ablukayı ve yeniden imar çalışmalarının engellenmesini gösterdi.
Han Yunus'taki Acı Kayıp ve Yükselen Sayılar
Krizin boyutunu gözler önüne seren son olay, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus bölgesinde yaşandı. Bir aylık bir bebek, aşırı soğuklar ve uygun barınma imkanlarının bulunmaması nedeniyle hayatını kaybetti. Gazze Sağlık Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamaya göre, bu ölümle birlikte soğuktan yaşamını yitirenlerin sayısı 13'e yükseldi.
Hamas'tan Uluslararası Topluma Sert Çağrı
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, yaptığı açıklamada uluslararası toplumu harekete geçmeye davet etti. Kasım, geçici barınakların temini ve yeniden imar için yapılan çağrıların yeterli karşılığı görmemesini üzüntüyle karşıladıklarını belirtti. "Dün saldırılardan, bugün ise soğuktan ölen çocukların ihtiyaçlarını karşılamak konusunda dünyanın harekete geçmemesi üzücüdür" ifadelerini kullandı.
Kasım, acil önlem alınmazsa barınak ve ısıtıcı malzeme eksikliğinin toplu ölümlere yol açabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, ABD yönetimine de bir çağrıda bulunarak, İsrail'in şu konulardaki yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlanmasını istedi:
- Ateşkese uyması,
- Yardım malzemelerinin girişine izin vermesi,
- Sınır kapılarını açması,
- Barınma malzemelerinin bölgeye girişine müsaade etmesi.
Abluka ve İmar Engeli: Temel Suçlama
Hamas'ın açıklamasının merkezinde, İsrail'in uzun süredir devam ettirdiği sıkı abluka politikası ve yeniden yapılanma çalışmalarının önüne konulan engeller yer alıyor. Kasım, yaşanan bu ölümlerin bu politikalar nedeniyle suç teşkil ettiğinin altını çizdi. Gazze'deki altyapının savaş ve çatışmalarla zaten büyük zarar gördüğü, abluka nedeniyle de onarım ve insani yardım malzemelerinin yeterince ulaştırılamadığı ifade ediliyor.
Kış aylarının getirdiği şiddetli soğuklar, yıkılmış veya hasarlı evlerde, çadırlarda ya da yetersiz barınaklarda kalan siviller için hayati bir tehdit oluşturuyor. Özellikle çocuklar ve bebekler, bu koşullardan en çok etkilenen kesim olarak öne çıkıyor.