Dünya sahnesinde nadiren bu kadar net, bu kadar acımasız bir gerçeklikle yüzleşiyoruz. İrlanda Cumhurbaşkanı Michael D. Higgins, adeta bir insanlık sınavına dönüşen Gazze trajedisine dair kelimelerini tartarak seçti, her bir hecesi yüreğimizin derinliklerine işliyor.
"Bu artık sıradan bir diplomasi meselesi değil," diyor Higgins, sesindeki o hissedilir titremeyle. Tam da burada, insanlık onurunun sınırlarında dolaşıyoruz sanki. "İnsanlık adına konuşma zamanı geldi de geçiyor bile."
Küresel Sessizlik Yıkıcı Sonuçlar Doğuruyor
Şu an dünyanın dört bir yanında ofislerde, toplantı salonlarında oturan karar vericiler için belki de en zor soru: Tarih bizi nasıl hatırlayacak? Higgins'in sözleri tam da bu noktaya parmak basıyor. Uluslararası toplumun suskunluğunun bedelini masum insanların ödediğini vurguluyor - hem de nasıl bir vurgu!
Düşünsenize, neredeyse her gün yeni bir insani dram haberi geliyor. Peki ya sonra? Sonra unutuyoruz, normalleştiriyoruz, bir sonraki krize geçiyoruz. Higgins tam da bu tehlikeli sarmala işaret ediyor.
Acı Gerçeklerle Yüzleşme Zamanı
İrlanda'nın deneyimi belki de bu konuda ona farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Tarihindeki çatışmalardan derin dersler çıkarmış bir ülkenin temsilcisi olarak konuşuyor çünkü. "Barış sadece bir kelime değil," diye ekliyor, "yaşayan, nefes alan bir gerçeklik olmalı."
Peki ne yapmalı? Higgins'in reçetesi net: Derhal harekete geçmek. Sadece hükümetler düzeyinde değil - sıradan insanlar olarak hepimiz. Sosyal medyada paylaşmak yetmiyor artık, daha fazlasını istemek zorundayız.
- İnsani yardım koridorlarının acilen açılması
- Sivillerin güvenliğinin sağlanması
- Uluslararası hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi
- Kalıcı barış için diyaloğun başlatılması
Higgins'in çağrısı sadece politikacılara değil - hepimize. Gazze'de olan biten sadece Ortadoğu'nun meselesi değil, insanlık ailesinin ortak sorunu. Ve bu aile şu an hasta, çok hasta.
Belki de en çarpıcı olanı, Higgins'in sözlerindeki o acil durum hissi. "Zaman tükeniyor," diyor, "ve her geçen dakika daha fazla can gidiyor." Bu kadar net, bu kadar acımasız bir gerçeklikle nasıl yüzleşeceğiz?
Dünya liderlerinin bu çağrıyı duyup duymayacağı ise apayrı bir merak konusu. Tarih, bu anları kaydediyor - kimin ne zaman, nasıl tepki verdiğini. Higgins tarihin doğru tarafında durmak isteyenler için yol gösteriyor adeta.
