Kahramanmaraş'ın merkezinde bugün adeta bir volkan patladı. İsrail'in Filistin topraklarındaki son saldırıları, bu kez Türkiye'nin yüreğinden yükselen bir öfkeyle karşılandı. İnsanlar, sanki yıllardır biriken acılarını dışa vururcasına sokaklara döküldü.
Onlarca kişi—belki yüzlerce—bir anda şehrin kalbinde buluştu. Ellerinde Filistin bayrakları, dudaklarında özgürlük sloganları... Öyle bir manzaraydı ki, gören bir daha unutamaz. "Katil İsrail!" ve "Filistin yalnız değildir!" nidaları binaların arasında yankılanıyordu.
Bir Şehrin Yüreğinden Yükselen Çığlık
Aslında bu sadece bir protesto değildi. Daha çok, insanlık onuru adına atılan bir çığlıktı. Katılımcıların gözlerindeki o kararlı ifade—o ateş—gerçekten görülmeye değerdi. Kimi genç, kimi yaşlı, kimi kadın, kimi erkek... Hepsi aynı dert için oradaydı.
Protestocular adeta bir nehir gibi aktı şehrin caddelerinden. Polis güvenlik önlemleri aldı tabii—olayın tırmanmasını engellemek için. Ama kalabalık o kadar disiplinliydi ki, her şey neredeyse kusursuz işledi. Belki de en çarpıcı olan buydu: Öfke ile sükunetin bu inanılmaz dengesi.
"Artık Yeter!" Diyen Bir Halk
Konuşmacılardan biri, sesi titreyerek şunları söyledi: "Dünya susarken, biz susmayacağız!" Bu cümle, orada bulunan herkesin yüreğine işledi sanki. Bir diğeri ise, "Filistin'de akan her damla kan, hepimizin yüreğinde bir yara" diye ekledi.
- İnsan hakları ihlallerine karşı ortak duruş
- Uluslararası topluma sessiz kaldığı için tepki
- Bölge halklarının dayanışma mesajı
Protesto—yaklaşık iki saat sürdükten sonra—barışçıl bir şekilde sona erdi. Ama geride, belki de aylarca silemeyeceğimiz bir iz bıraktı. O iz, insanlığın vicdanının hâlâ yaşadığına dair bir kanıttı aslında.
Kahramanmaraş halkı bugün sadece slogan atmadı—tüm dünyaya "Artık yeter!" dedi. Ve bu ses, duymak isteyen herkes için çok net duyuldu.
