Dünyanın dört bir yanından aktivistlerin ve gönüllülerin oluşturduğu o meşhur insani yardım filosu, nihayet yola koyuldu. Evet, doğru duydunuz - tam üç gün sonra Gazze sularına ulaşması bekleniyor bu cesur konvoy.
Aslında bu, sıradan bir yardım misyonundan çok daha fazlası. Adeta bir insanlık sınavı, diyebiliriz. Dünyanın gözü önünde yaşanan o korkunç insani drama karşı küresel vicdanın denizlerdeki yansıması.
Zamanla Yarışan Bir Operasyon
Filodaki gemiler -inanılmaz bir koordinasyonla- tıka basa dolmuş durumda. Gıda, ilaç, temel ihtiyaç malzemeleri... Kısacası, hayat taşıyorlar. Ve şu anda Akdeniz'in mavi sularında ilerliyorlar, adeta zamana karşı.
Ben şahsen düşünüyorum da, bu tür girişimler insanlık onurunun ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor bize. Özellikle de modern dünyada unuttuğumuz bazı değerleri.
Uluslararası Kamuoyunun Gözü Üzerlerinde
Herkes merak ediyor: Acaba bu sefer nasıl sonuçlanacak? Önceki denemelerde yaşananlar malum... Ama bu kez işler farklı ilerliyor gibi görünüyor. Belki de dünyanın artık daha fazla dayanacak gücü kalmadı.
Filodaki gönüllülerin yüz ifadeleri -görseniz- her şeyi anlatıyor aslında. O kararlılık, o insanlık için mücadele etme azmi... Gerçekten takdire şayan.
Üç gün. Sadece yetmiş iki saat. O kadar kısa bir süre aslında, ama Gazze'deki insanlar için her saatin ne kadar değerli olduğunu tahmin edebilirsiniz. Beklenti içindeler, umutla.
Bu arada, sosyal medyada filonun hareketleri dikkatle takip ediliyor. Neredeyse kilometre kilometre izleniyorlar. Dünya -en azından bir kısmı- nefesini tutmuş bekliyor.
Sonuç Ne Olursa Olsun...
Bu sefer sadece fiziksel yardım ulaştırmaktan ibaret değil. Sembolik anlamı çok daha büyük bence. Dünyanın bir köşesinde bile olsa, insanlık için bir şeyler yapmaya çalışanların varlığını hatırlatıyor.
Peki ya sonra? Umarım bu yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaşır. Umarım bu, daha büyük bir çözümün başlangıcı olur. Kim bilir, belki de denizlerden esen o umut rüzgarı karaya ulaşır.
Üç gün sonrası için şimdiden herkesin parmakları dualarda. Çünkü bazen en basit insani yardım bile, en karmaşık siyasi sorunlardan daha anlamlı olabiliyor.
