Sabahın erken saatleri, Kudüs'ün o bildik hüznüne yeniden tanık oldu. İsrail askerleri, Doğu Kudüs'te düzenledikleri operasyonda adeta ateş kustu. Ortalık toz duman içinde kaldı derken, iki Filistinlinin kanlar içinde yere serildiği haberi yayıldı.
Filistin Kızılayı yetkilileri, olayın detaylarını aktarırken seslerindeki titreme dikkat çekiciydi. "Yaralıların durumu ciddi" diyorlar, ama aslında her kelimelerinde derin bir çaresizlik saklı. Bölge sakinleri ise o anları anlatırken, "Bir anda her yer asker kaynadı" diye tarif ediyor olup biteni.
Olay Yerinde Yaşananlar
Gözlerini korkutmak istediler belki de, kim bilir? Ama silahlar konuşunca, sadece iki masum insan yere yığıldı. İsrail güçleri her zamanki gibi "güvenlik operasyonu" diye açıklama yaptı ama, Filistinliler için bu baskının adı çoktan konmuştu bile.
- Operasyon sabah 06:30 sıralarında başladı
- İsrail askerleri ağır silahlarla bölgeyi kuşattı
- İki Filistinli vatandaş göğüs ve bacaklarından vuruldu
- Yaralılar acilen hastaneye kaldırıldı
Aslında bu, son dönemde artan gerilimin sadece bir parçası. Kudüs'te her gün yeni bir yara, her sabah yeni bir acı. Filistin Kızılayı ekipleri olay yerine ulaştığında, kanlar içindeki yaralılara müdahale etmekte zorlandı. İsrail askerlerinin engellemeleri de cabası.
Bölgedeki Gerilim Tırmanıyor
Kim ne derse desin, bu topraklarda kan akmaya devam ediyor. Uluslararası toplum sessiz, medya ise olayları geçiştiriyor. Oysa her vurulan Filistinli, aslında insanlığın yaralanan onuru değil mi?
Bölge sakinleri son dönemde İsrail askerlerinin operasyonlarının sıklaştığını söylüyor. Evlere yapılan baskınlar, keyfi gözaltılar, şiddet... Hepsi günlük hayatın bir parçası haline gelmiş. Peki ya insan hakları? O sadece kâğıt üzerinde kalan bir kavram gibi görünüyor.
Yaralıların aileleri hastanede beklerken, Kudüs'ün tarihi taşları yeni acılar biriktiriyor. Bu şehir, belki de dünyanın en çok kanayan yarası. Ve ne yazık ki, iyileşmek bir yana, her gün derinleşiyor bu yara.