Muğla'nın küçük ama dirençli mahallesi Çığlık'ta, bu kez farklı bir ses yükseliyor. Daha önce işçilerin hak arayışıyla gündeme gelen bölgede şimdi de memurlar sahne aldı. Ve sahiden de öyle bir sahne ki, insan "Yine mi?" demekten kendini alamıyor.
Olay şu: Çığlık'taki devlet kurumlarında çalışan memurlar, artık dayanılması güç hale gelen çalışma koşullarını protesto etmek için masalarını boş bıraktı. Evet, bildiğiniz o sakin, sabit, her daim yerinde duran memur profilini unutun. Burada işler ciddi anlamda sarpa sardı.
Kıvılcımı Çakan Ne Oldu?
Aslında bardağı taşıran son damla, temel çalışma haklarındaki aksamalardı. Ofislerin fiziki koşulları, iletişim problemleri ve -inanması güç ama- bazı temel ihtiyaçların bile karşılanamaması memurların sabrını tüketmiş. Kimi zaman küçük gibi görünen bu sorunlar, birikip birikip öyle bir patlama yaratmış ki, sonuç ortada.
"Yeter artık!" diyen memurlar, toplu halde iş bırakma kararı almışlar. Ve işin ilginç yanı, bu eylem sadece bir günle sınırlı kalmamış. Eylemciler, talepleri karşılanana kadar bu şekilde devam edeceklerini açıkça belirtmişler.
Geçmişten Bugüne Çığlık'ın Hak Mücadelesi
Çığlık Mahallesi aslında hak arayışı konusunda yabancı olduğumuz bir yer değil. Daha öncesinde işçilerin benzer eylemlerine tanık olmuştuk. Fakat memurların böyle bir harekete girişmesi, işin rengini ciddi anlamda değiştiriyor. Çünkü memur denilince akla gelen o "istikrar" imajı, bu eylemle birlikte altüst olmuş durumda.
Peki neden şimdi? Neden tam da bu noktada? Cevap aslında oldukça basit: İnsanın sabrının bir sınırı var. Ve görünen o ki Çığlık'taki memurlar için bu sınır aşılmış.
Eylemin Yankıları
Olay yerinden gelen bilgilere göre eylem oldukça düzenli ve sakin bir şekilde gerçekleşiyor. Memurlar, haklı taleplerini dile getirirken aynı zamanda işlerinin başına dönmek için gereken koşulların oluşmasını bekliyorlar. Bu bekleyişin ne kadar süreceği ise merak konusu.
Mahalle sakinlerinin tepkisi ise karışık. Kimi vatandaşlar memurların haklı olduğunu düşünürken, kimi de kamu hizmetlerinin aksamasından dolayı endişeli. Fakat şu bir gerçek ki, Çığlık'ta artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Bu eylem, sadece bir memur hareketi olmanın ötesinde, aslında tüm kamu çalışanlarının sesi olma potansiyeli taşıyor. Belki de Çığlık'tan yükselen bu ses, Türkiye'nin dört bir yanındaki benzer sorunlar yaşayan memurlara ilham olacak. Kim bilir?
Sonuç olarak, Çığlık'ta yaşananlar bize bir kez daha gösterdi ki: Hak arayışı hiçbir meslek grubu için sınır tanımıyor. İster işçi olun ister memur, eğer temel çalışma koşullarınız sağlanmıyorsa, sesinizi çıkarmak en doğal hakkınız.
