Dünya çapında milyonlarca hayranı olan Oscar adayı oyuncu Mark Ruffalo, bu kez perdenin önünde değil, gerçek dünyanın acımasız sahnesinde sesini yükseltti. X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı bir dizi paylaşımla, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı çıktı ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Ruffalo'nun paylaşımları, adeta bir çığlık gibiydi. "Dünya bu zulme sessiz kalamaz" diyerek başladığı mesajında, özellikle çocuklar ve masum siviller için endişesini dile getirdi. Ona göre, insanlık tarihi bu tür trajedilerle dolu ve artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor.
Peki ya dünya liderleri? Ruffalo, bu konuda oldukça net: "Liderlerimiz derhal harekete geçmeli ve bu vahşeti durdurmalı." diyor. Ona göre, siyaset ve diplomasi oyunları insan hayatından daha değerli olamaz.
Bir Yıldızın Sessiz Kalmayan Vicdanı
Ruffalo, sadece bugün değil, yıllardır iklim değişikliği, sosyal adalet ve insan hakları gibi konularda aktif olarak mücadele ediyor. Ama bu seferki, çok daha kişisel ve duygusal. Sanki içindeki fırtınayı dışarı vururcasına, kelimeleri titreyerek yazılmış gibi.
Hollywood'un bu asi ruhu, kariyeri boyunca hep 'doğru olanı' yapmakla tanındı. Şimdi de, ekranların ötesinde, gerçek hayatın dramında tarafını seçiyor. Ve bu seferki rolü, belki de en önemlisi.
Tabii ki, herkes onunla aynı fikirde değil. Sosyal medyada hem destekleyenler var hem de eleştirenler. Ama o, tipik bir 'celebrity' aktivizminin ötesine geçiyor. Bu, onun için bir moda değil, bir yaşam biçimi.
Peki Ya Sonra?
Ruffalo'nun bu çağrısı, aslında daha büyük bir soruyu gündeme getiriyor: Sanatçıların ve ünlülerin sosyal konulardaki rolü ne olmalı? Bazıları "İşini yap, siyasetle uğraşma" diyor. Ama Ruffalo gibi isimler, tam da bu noktada sahneye çıkıyor ve "Hayır, susmayacağım" diyor.
Belki de en çarpıcı olan, onun samimiyeti. Yapmacık bir tavır yok. Sadece, içinden geldiği gibi konuşuyor. Tıpkı bir dostun, acı çeken bir arkadaşı için endişelenmesi gibi.
Sonuçta, dünya böyle bir ses duymaya ihtiyaç duyuyor. Çünkü bazen, bir oyuncunun sözleri, bir politikacınınkinden çok daha fazla yankı bulabiliyor. Ve belki de, tam da bu yüzden, Mark Ruffalo'nun çağrısı hiç bu kadar önemli olmamıştı.
