Nazi rejiminin II. Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirdiği soykırımlar denince akıllara ilk olarak Yahudi katliamı gelse de, bu karanlık dönemin bir diğer mağduru da Avrupa'nın Roman halkıydı. Tarih kitaplarında yeterince yer bulamayan bu trajedi, 500 bin Çingene'nin sistematik olarak yok edilişinin hikayesini anlatıyor.
Irkçı Nazi Politikalarının Hedefindeki Romanlar
Adolf Hitler liderliğindeki Nazi rejimi, 1933-1945 yılları arasında 'Aryan ırkın saflığı' ideolojisiyle hareket ederek Romanları da hedef aldı. Naziler, Çingeneleri 'aşağı ırk' olarak nitelendiriyor ve Alman gen havuzunu kirlettiklerini iddia ediyordu. Bu ırkçı bakış açısı, binlerce Roman'ın ölüm kamplarına gönderilmesine zemin hazırladı.
Nazi zulmü Romanlar için 1933'te başladı. Almanya istihbaratı Romanları kayıt altına almaya başlarken, 1936'da Dr. Robert Ritter liderliğinde kurulan Irksal Temizlik ve Demografik Biyoloji Araştırma Merkezi, Avrupa'daki tüm Romanların tespit edilmesi görevini üstlendi. Bu çalışmalar, soykırımın altyapısını oluşturdu.
Sistematik İmha ve Toplama Kampları
1935'ten itibaren Nazi rejimi Romanlara yönelik sistematik imha politikasını uygulamaya koydu. Çingeneler evlerinden alınarak zorla çalıştırıldı ve toplu halde öldürüldü. Alman işgali altındaki Sovyetler Birliği'nde 30 bin Çingene bir gecede katledildi.
En büyük katliamlar Romanya'da 26 bin, Sırbistan'da 12 bin ve Hırvatistan'da ise 25 bin Roman'ın tamamının yok edilmesiyle gerçekleşti. Auschwitz başta olmak üzere toplama kamplarına gönderilen binlerce Roman, gaz odalarında hayatını kaybetti. 1940'ta Avrupa'dan toplanan onbinlerce Çingene, işgal altındaki Polonya'ya gönderildi.
Tıbbi Deneyler ve Gaz Odaları
Hayatta kalan Romanlar 'Çingene kampı' adı verilen ölüm merkezlerine gönderildi. Bu kamplar, Nazi toplama kamplarının en kötü koşullarına sahipti. Romanlar korkunç tıbbi deneylerde kobay olarak kullanıldı ve bu deneylerin sonucunda ölüm kaçınılmazdı.
1942'de tüm Romanların Almanya'dan sürülmesi emri verildi. Kamplarda baş gösteren tifüs, çiçek ve dizanteri salgınlarında Naziler, Çingeneleri tedavi etmek yerine gaz odalarında öldürmeyi tercih etti. 1944'te toplama kamplarındaki tüm Romanların öldürülmesi kararı alındı.
Tarihin Gölgesinde Kalan Katliam
II. Dünya Savaşı'nın sonunda Avrupa'daki Çingene soykırımının bilançosu tam olarak çıkarılamadı. Araştırmacılar, Avrupa'da yaşayan yaklaşık 1 milyon Çingenenin en az yarısının katledildiğini belirtiyor. Romanlar toplama kamplarında, gaz odalarında, açlıktan, soğuktan ve hastalıktan yaşamını yitirdi.
Yahudi soykırımının aksine, Roman katliamı için yeterli sayıda film çekilmedi, kitap yazılmadı veya anıt dikilmedi. Almanlar, tarihlerindeki bu utanç sayfası nedeniyle Romanlardan resmi olarak özür dilemedi. Batılı ülkeler ise Romanlara yönelik soykırımı tanımak için adım atmadı.
1933-1945 yılları arasında katledilen 500 bin Çingenenin sessiz çığlığı, tarihin sayfalarında kaybolmaya yüz tuttu. Oysa bu unutulmuş soykırım, Nazi rejiminin insanlık suçlarının ne kadar kapsamlı olduğunu gösteren önemli bir belge niteliği taşıyor.