Çeteler İnsani Yardımları Vurdu: Dünya Sessiz Kalamaz!
İnsani Yardımlara Çete Yağması: Dünya Sessiz Kalıyor

Dünyanın dört bir yanında açlık ve sefaletle boğuşan milyonlarca insanın umudu olan insani yardımlar, bu kez organize suç örgütlerinin hedef tahtasına oturdu. Kimi zaman silah zoruyla, kimi zaman da rüşvet ve tehditlerle bu yardımlara el koyan çeteler, adeta bir 'hayat hırsızlığı' yapıyor.

Durum o kadar vahim ki, bazı bölgelerde yardım kamyonlarının rotası bile önceden belirleniyor — tıpkı bir banka soygunu planlar gibi. "Artık bu bir insanlık suçu" diyor bir BM yetkilisi, sesi titreyerek. Peki nasıl oluyor da bu kadar organize bir şekilde hareket edebiliyorlar? Cevap basit: Para. Kara para.

Karanlık İşler, Daha Karanlık Eller

Yardım malzemelerinin black markette satışı son yıllarda patlama yapmış durumda. Birleşmiş Milletler verilerine göre, geçen yıl sadece Afrika'da 600 milyon dolarlık gıda yardımı 'kayboldu'. Kayboldu mu? Yoksa çalındı mı? İşte bütün mesele bu.

  • Suriye sınırında 3 ayda 47 yardım tırı kayboldu
  • Yemen'de çocuklar için gönderilen ilaçlar, Avrupa'da lüks eczanelerde satıldı
  • Afrika'da bir yardım çalışanı: "Silahlı adamlar gelip depoları boşalttı, kimse bir şey yapamadı"

Ve en acı olanı? Bu çetelerin bazıları, yerel yönetimlerle işbirliği içinde. Evet, yanlış duymadınız. Halkın vergileriyle maaş alanlar, açlıktan ölen çocukların ağzından lokmayı çalıyor.

Çözüm Yok mu? Var Ama...

Uluslararası toplum bu konuda ne yapıyor derseniz, cevap iç karartıcı: Çok az şey. Bürokrasi, kırtasiye, toplantılar... Oysa her gün binlerce çocuk açlıktan ölüyor. Peki çözüm?

  1. Yardımlara GPS takip sistemi zorunluluğu
  2. Yerel halkın denetim mekanizmalarına dahil edilmesi
  3. Suçlulara yönelik küresel yaptırımlar

Ama kim dinler ki? Belki de bu yazıyı okuyan siz, bir tweet atarsınız, bir kampanyaya imza verirsiniz. Küçük görünebilir ama — unutmayın — Nil nehri de minik damlalardan oluşuyor.