
Dünyanın en saygın gazetelerinden biri olan New York Times, İsrail'e beklenmedik bir hamleyle çok sert bir tokat attı. Evet, yanlış duymadınız—Gazze'de uygulanan iletişim karartmasını ve basın özgürlüğünü hedef alan kısıtlamaları hiçbir şekilde mazur göremeyeceklerini açıkça ilan etti.
Bu, sıradan bir eleştiri değil. Daha ziyade, demokratik değerlerin çiğnendiği bir dönemde, bir medya devinin ayağa kalkıp "Artık yeter!" demesinin hikayesi. Gazze'de yaşananları dünyaya duyurmaya çalışan gazetecilerin önüne set çekmek, onların en temel görevlerini yapmalarını engellemek kabul edilebilir mi? New York Times'a göre asla!
Demokrasi İçin Karanlık Bir Adım
İsrail'in son haftalarda Gazze'de uyguladığı internet ve iletişim kesintileri, oradaki durumu anlamaya çalışan dünya kamuoyunu adeta körleştirdi. Haber akışının kesilmesi—sadece teknik bir sorun değil, aynı zamanda şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin de askıya alınması anlamına geliyor. New York Times editörleri, bu durumu "demokrasiye vurulmuş bir darbe" olarak nitelendiriyor.
Peki neden? Çünkü sansür ve bilgi kısıtlaması, ancak otoriter rejimlerin başvurduğu yöntemlerdir. İsrail gibi kendini demokratik olarak tanımlayan bir ülkeden böyle bir hamle gelmesi, uluslararası toplumda şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattı.
Gazeteciler Zor Durumda
Bölgedeki gazeteciler için durum gerçekten içler acısı. Haber toplamak, doğruları araştırmak ve olan biteni dünyaya duyurmak gibi en temel işlevlerini yerine getiremiyorlar. İnternet erişiminin olmaması, elektrik kesintileri ve iletişim ağlarının çökertilmesi—tüm bunlar, Gazze'deki gerçeklerin dış dünyaya ulaşmasını neredeyse imkansız hale getiriyor.
New York Times, bu koşullar altında çalışmaya çalışan meslektaşlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor. Onlar, risk altında olmalarına rağmen, görevlerini yapmaya devam etmeye çalışıyorlar. Ancak iletişim kanallarının kesilmesi, onları adeta bir sessizlik duvarının ardına hapsediyor.
Sonuç olarak, New York Times'ın bu çıkışı sadece bir eleştiriden ibaret değil. Aynı zamanda, basın özgürlüğünün ve şeffaflığın evrensel değerler olduğunu bir kez daha hatırlatan güçlü bir uyarı. İsrail'in bu uygulamaları, ne uluslararası hukukla ne de demokratik ilkelerle bağdaşıyor. Dünya, Gazze'de olup bitenleri bilmek zorunda—çünkü bilgi, çözümün ilk adımıdır.