
Moskova'dan gelen son haber, insan hakları savunucularının uzun süredir korktuğu senaryoyu gerçeğe dönüştürdü. Rusya, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nden resmen çekildi. Bu karar, adeta soğuk savaş dönemini hatırlatan bir hamle olarak yorumlanıyor.
Peki bu ne anlama geliyor? Aslında işin özü şu: Artık Rusya'daki cezaevleri, gözaltı merkezleri ve diğer kapalı kurumlar bağımsız uluslararası denetim mekanizmalarına kapalı olacak. Oysa bu komite, tam da bu tür yerlerde insanlık dışı muameleleri önlemek için kurulmuştu.
Karanlık Bir Perde İniyor
Rus yetkililer kararı mevcut uluslararası ortamı gerekçe göstererek açıklıyor. Ancak insan hakları örgütleri çok daha farklı düşünüyor. Onlara göre bu hamle, ülke içindeki baskı mekanizmalarını güçlendirmek isteyenlerin işine yarıyor. Sanki kalın bir perde çekiliyor ve içeride olup bitenler dış dünyaya kapalı hale geliyor.
Bu kararın arka planında ne var? Belki de Ukrayna savaşı sonrası artan uluslararası baskılar. Ya da iç siyasetteki sertleşen tutum. Kim bilir...
Avrupa'nın Sessiz Çığlığı
Avrupa Konseyi yetkilileri bu gelişmeyi "büyük bir hayal kırıklığı" olarak nitelendiriyor. Bir zamanlar bu kurumun gurur duyduğu bir üyesi olan Rusya'nın bu adımı, aslında çok daha derin bir ayrışmanın habercisi. Avrupa'nın insan hakları standartlarından uzaklaşmak, Moskova'nın Batı'yla arasına koyduğu yeni bir duvar gibi.
İşin ilginç yanı, Rusya bu sözleşmeden çekilen ilk ülke değil. Ama kesinlikle en dikkat çekici olanı. Çünkü bu birliğin en büyük ve en güçlü üyelerinden biriydi bir zamanlar.
Peki ya bundan sonra ne olacak? Uzmanlar, bu kararın Rusya'daki insan hakları ihlallerinin artmasına yol açabileceği konusunda uyarıyor. Denetim mekanizmaları olmayınca, kötü muamelelerin önüne geçmek çok daha zorlaşıyor çünkü.
Bu gelişme sadece hukuki bir karar değil, aynı zamanda sembolik bir mesaj. Rusya'nın Batı değerlerinden uzaklaştığının bir göstergesi. Ve maalesef, bu mesajın bedelini en çok Rus vatandaşları ödeyecek gibi görünüyor.