Türkiye'de sigortasız olarak çalışırken iş kazasına uğrayan işçiler için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) devreye giriyor ve bu işçiler kaza günü itibarıyla re'sen sigortalı kabul ediliyor. Kamuoyunda zaman zaman tartışma konusu olan bu uygulama, uzmanlara göre işçiyi ve ailesini koruyan güçlü bir sosyal devlet refleksi niteliği taşıyor.
"Bir Gün Sigorta" Algısı Doğru Değil
Uygulama, ilk bakışta işçinin sadece kaza günü için sigortalı gösterilmesi şeklinde yanlış anlaşılabiliyor. Ancak SGK yetkilileri, bu algının teknik sürecin yanlış değerlendirilmesinden kaynaklandığını vurguluyor. Re'sen tescil işlemi, sosyal güvenlik haklarının başlamasını sağlayan ilk adımı oluşturuyor. Detaylı incelemenin ardından, işçinin kazadan önce fiilen çalıştığı tüm günler geriye dönük olarak sisteme işleniyor ve tüm hakları eksiksiz bir şekilde sağlanıyor.
Kapsamlı Denetim ve Hak Teslimi Süreci
Sigortasız bir çalışanın iş kazası geçirmesi durumunda, sosyal güvenlik denetmenleri veya SGK müfettişleri olayı araştırmak için harekete geçiyor. İnceleme kapsamında, işçinin ne zamandan beri çalıştığı, ücret bilgisi, iş kazasının nasıl meydana geldiği ve sorumlular detaylı bir şekilde araştırılıyor. Tanık ifadeleri, işyeri kayıtları, kamera görüntüleri ve diğer beyanlar incelenerek bir rapor hazırlanıyor. Bu rapor doğrultusunda hem iş kazası hukuken tanınıyor hem de sosyal güvenlik işlemleri başlatılıyor.
Ölüm Halinde Aileye Gelir Güvencesi
İş kazasının ölümle sonuçlandığı durumlarda SGK, hak sahibi aile fertlerine ölüm geliri ödüyor. Şartların sağlanması halinde ayrıca ölüm aylığı bağlanıyor. Hem gelire hem de aylığa aynı anda hak kazanılması durumunda, yüksek olan ödemenin tamamı, düşük olanın ise yarısı aileye ödeniyor. Bunlara ek olarak cenaze ödeneği de veriliyor.
Sistemin önemli bir diğer yönü ise SGK'nın yaptığı tüm bu ödemeleri, kusurlu bulunan işveren veya diğer sorumlulardan hukuken geri talep etmesi (rücu). Bu mekanizma sayesinde kamu zararı tazmin edilirken, mali yük kamuya değil, kusurlu tarafa yönlendiriliyor. Böylece hem işçi ve ailesi korunuyor hem de adalet sağlanmış oluyor.
Türkiye'nin Modeli Uluslararası Karşılaştırmada Öne Çıkıyor
Birçok gelişmiş ülkede iş kazası ödemeleri özel sigorta poliçelerine veya işveren birliklerine bağlı olarak yürütülüyor. Örneğin ABD'de işverenin sigorta poliçesi bulunmaması halinde işçilerin çoğu zaman hiçbir gelir elde edemediği ve tazminat için uzun yıllar süren davalar açmak zorunda kaldığı biliniyor. İngiltere'de ise devlet doğrudan gelir ya da aylık bağlamıyor.
Türkiye'nin modeli ise, işçi sigortasız çalışıyor olsa bile onu sosyal güvenlik şemsiyesi altına alarak ailesine doğrudan gelir güvencesi sunmasıyla fark yaratıyor. Uzmanlar, bu özelliği nedeniyle uygulamanın, Türkiye'deki sosyal devlet ilkesinin güçlü ve somut bir örneği olduğu görüşünde birleşiyor.
Sonuç olarak, SGK'nın sigortasız işçileri iş kazası anında kapsama alanına dahil etme uygulaması, çalışanı merkeze alan, mağduriyeti önlemeyi hedefleyen ve aileyi koruyan bir sosyal güvenlik yapısı sunuyor. Sistem, sadece işçiyi değil, aynı zamanda kusurlu işvereni de sorumluluğu altına alarak dengeli bir koruma sağlıyor.