
Tam da o karanlık gecenin yıldönümünde, beklenmedik bir vurdumduymazlıkla sarsıldı herkes. Solingen'de 1993'te 5 Türk'ün can verdiği ırkçı saldırının anmasına, bu kez acı bir ihmal damga vurdu.
Düsseldorf Başkonsolosluğu'nun tören alanında yer tahsis etmemesi, adeta buz gibi bir rüzgar estirdi katılımcılar arasında. "Burası bizim için kutsal" diyen aileler, kendi imkanlarıyla küçük bir anma düzenlemek zorunda kaldı.
Çiçekler ve Gözyaşları Arasında Bir Protesto
Olay yerine bırakılan karanfillerin üzerine, genç aktivistlerin "Unutmadık, unutturmayacağız!" yazılı pankartı düştü. Saldırıdan kurtulanların elleri titrerken, bir anne şu cümleleri mırıldandı: "Yıllardır aynı acı, aynı yalnızlık..."
İşin tuhaf yanı? Tam da Almanya'da ırkçılık tartışmalarının alevlendiği şu günlerde, resmi makamların bu duyarsız tavrı daha da anlam kazandı. Sanki tarih tekerrür ediyor gibiydi.
Arka Planda Neler Oluyor?
- Konsolosluk yetkilileri "protokol sorunu" dese de, aileler bu açıklamayı yetersiz buldu
- Belediye meclis üyesi Schmidt: "Bu bir saygısızlık, özür dilenmeli"
- Yerel basının tepkisi ise ikiye bölündü - kimileri "bürokratik hata" dedi, kimileri "kasıt"
Olayın üzerinden tam 29 yıl geçmişken, hâlâ tam anlamıyla hesaplaşma yaşanmadığını söyleyenler haklı mı acaba? Saldırganlardan ikisi şu an serbest, biri ise hâlâ firari...
Peki ya şimdi? Ailelerin avukatı Müller'in dediği gibi: "Buradaki sorun sadece bir tören değil, sistematik bir hafıza kaybı." Belki de asıl mesele, unutmanın rahatlığına sığınanlara inat, bu acıyı diri tutmakta yatıyor.