Gazze'de yaşanan insanlık dramının yeni bir bölümü daha yaşanıyor. İsrail yetkilileri, dördüncü grup Filistinli cenazelerini Kızılay'a teslim etti. Bu, aslında bölgedeki trajedinin ne kadar derin olduğunu gösteren acı bir tablo.
Olaylar şöyle gelişti: İsrail güçleri, bir süredir tuttukları Filistinli cenazelerinden oluşan dördüncü grubu Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla Filistin makamlarına iade etti. Bu işlem, Erez Geçiş Noktası'nda gerçekleşti - burası zaten yıllardır acıların, ayrılıkların ve çatışmaların sembolü olmuş bir yer.
Kızılay yetkilileri, cenazelerin teslim alınması ve kimlik tespiti sürecinin titizlikle yürütüldüğünü belirtti. Fakat bu tür resmi açıklamaların ardında, aslında ne kadar büyük bir insani trajedi yattığını tahmin etmek zor değil.
Bölgedeki Gerginlik Tırmanıyor
Son dönemde Gazze-İsrail sınırındaki gerginlik inanılmaz boyutlara ulaştı. Çatışmaların şiddetlenmesiyle birlikte, ne yazık ki kayıplar da artıyor. Cenazelerin iade süreci de -bir yandan insani bir adım olarak görülse de- aslında yaşananların boyutunu gözler önüne seriyor.
Filistinli yetkililer, İsrail'in bu uygulamasını 'gecikmiş bir insani görev' olarak nitelendiriyor. Bir yetkili, "Bu cenazeler aylardır bekletildi, aileler acı içinde gün saydı" diyor. Hakikaten de, sevdiklerinin cenazesine bile sahip olamamanın verdiği acıyı düşünmek bile insanın içini burkuyor.
Uluslararası Tepkiler Büyüyor
BM ve diğer uluslararası kuruluşlar, bölgedeki insani durumun giderek kötüleştiği konusunda uyarılar yapıyor. Cenazelerin iadesi küçük bir adım olsa da, asıl sorunlar devam ediyor. Temel insan hakları ihlalleri, uluslararası hukukun çiğnenmesi... Liste uzayıp gidiyor.
Bazı uzmanlar, İsrail'in bu hamlesinin uluslararası baskılar sonucu gerçekleştiğini düşünüyor. Fakat gerçek şu ki, her iki tarafın sivil halkı bu çatışmaların bedelini ağır ödüyor. Ve maalesef bu son gelişmeler, kalıcı bir barışın hala çok uzak olduğunu gösteriyor.
Gazze'de hayat neredeyse dayanılmaz hale gelmiş durumda. Temel ihtiyaç maddelerinin kıtlığı, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve sürekli çatışma tehdidi... İnsanlar adeta bir açık hava hapishanesinde yaşıyor gibiler.
Bu cenaze iadeleri belki küçük bir insani jest olarak görülebilir, ancak bölgedeki temel sorunlar çözülmedikçe, bu tür adımlar sadece geçici rahatlamalar sağlayacak. Asıl ihtiyaç duyulan şey -biliyorum klişe gelecek ama- kalıcı ve adil bir barış çözümü.
Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Umarım bir gün bu satırları yazarken hissettiğimiz karamsarlık yerini umuda bırakır.