Dünya bir kez daha kanı donduracak bir manzarayla karşı karşıya. İsrail ordusu, tüm uluslararası çağrılara ve hatta kendi ilan ettikleri ateşkese rağmen Gazze'deki saldırılarına ara vermedi. Sanki hiçbir kural, hiçbir anlaşma onları bağlamıyormuş gibi...
Geçtiğimiz saatlerde yaşananlar gerçekten içler acısı. Ateşkesin gölgesinde bile sivil yerleşimlere yönelik saldırılar devam etti. İnsanlar, evlerinde 'güvende' olduklarını düşünürken aniden ölümle burun buruna geldiler.
Korkunç Rakamlar
Resmi kaynaklara göre son saldırılarda en az 30 sivil hayatını kaybetti. Bu sayı belki rakamlarda küçük görünebilir ama her biri bir aile, bir hayat, bir gelecek demek. Yaralı sayısı ise yüzleri buluyor - ve durumları kritik olanlar var.
Hastaneler yine dolup taşıyor. Doktorlar, yetersiz ekipman ve ilaç sıkıntısı içinde mücadele ediyor. Bir sağlık çalışanının dediği gibi: "Her gün yeni bir trajedi, her saat yeni bir yara..."
Uluslararası Tepkiler
BM yetkilileri bu son gelişmeler karşısında şoke olduklarını ifade etti. Bir temsilcinin sözleri dikkat çekici: "Ateşkes varken bile bu kadar pervasızca saldırmak, uluslararası hukukun açık ihlalidir."
Ancak soru şu: Bu açıklamalar ne kadar işe yarıyor? Kağıt üzerinde kınama kararları alınırken, Gazze'de hayatlar sönüyor. Diplomasi mi, yoksa insanlık mı kaybediyor bu savaşta?
Bölge sakinlerinin anlattıkları yürek burkuyor. Bir baba, "Çocuklarım artık siren seslerine bile tepki vermiyor" diyor. Bu kadar çok acıya nasıl alışılır ki?
Peki Ya Çözüm?
Uzun vadeli bir barış için ne gerekiyor? Belki de önce temel insan haklarını tanımak... Belki de sivillerin can güvenliğini sağlamak. Ya da sadece, insan olmanın gereğini yapmak.
Bugün Gazze'de yaşananlar, yarın başka bir yerde tekrarlanabilir mi? Bu sorunun cevabı hepimizin vicdanında saklı. Unutmayalım ki suskunluk, şiddete verilen en büyük destektir.
