İsrail, 10 Ekim'den bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşmasını ihlal ederek Gazze'de saldırılarını yeniden şiddetlendirdi. Son 24 saatte yaşanan çatışmalarda 33 kişi daha hayatını kaybederken, toplam can kaybı 69 bin 546'ya yükseldi.
Ateşkes İhlalleri ve İnsani Kriz
İsrail ordusu, Hamas'ın anlaşma şartlarını yerine getirmediğini iddia ederek iki gündür Gazze'ye yönelik saldırılarını artırdı. Ölenlerin arasında 12 çocuk ve 8 kadın bulunuyor. Ateşkes kapsamında Gazze Şeridi'ne insani yardım girişi sağlanması gerekiyordu ancak birçok bölgede ilaç, yiyecek ve su sıkıntısı devam ediyor.
İsrail tankları ateşkesle belirlenen sınırları değiştirerek sarı hattı 300 metre ilerletti. Bu hareket, uluslararası anlaşmaların açık ihlali olarak değerlendiriliyor.
Batı Şeria'da Baskınlar ve Yerleşim Kararları
İşgal altındaki Batı Şeria'da durum daha da kötüleşiyor. İsrail ordusunun Nablus ve çevresinde düzenlediği geniş çaplı baskınlarla çok sayıda Filistinli gözaltına alındı. Son iki yılda 1630 Filistinli çocuk İsrail güçleri tarafından gözaltına alındı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in Batı Şeria'da üç mülteci kampında on binlerce Filistinliyi zorla yerinden ettiğini açıkladı. Örgüt, bu uygulamaların "savaş suçu ve insanlığa karşı suç" teşkil ettiğini duyurdu.
Beytüllahim kentinde ise yeni Yahudi yerleşkelerinin inşasına onay verildi. Bu karar, uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen uygulamaya konuldu.
Uluslararası Tepkiler ve Türkiye'nin Adımı
Birleşmiş Milletler raportörü, İsrail'in Gazze'deki konut yıkımlarını sürdürmesini soykırım eyleminin bir parçası olarak nitelendirdi. BM yetkilileri, insani yardımların engellenmesinin ciddi insan hakları ihlali olduğunu vurguladı.
Diğer yandan, İsrail merkezli Maariv gazetesinin haberine göre Türkiye, 2012'den bu yana ilk kez Suriye'ye büyükelçi atadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan kararnameyle Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz Türkiye'nin yeni Şam Büyükelçisi olarak görevlendirildi. Bu adım, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Uluslararası toplum, İsrail'in ateşkes ihlallerine ve insan hakları ihlallerine yönelik somut adımlar atmaya çağırılıyor. Yaşanan gelişmeler, bölgede kalıcı barışın sağlanması için uluslararası hukukun etkin şekilde uygulanması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.