Yine mi? Evet, maalesef yine. İsrail, daha dün el sıkıştığı ateşkes anlaşmasını bugün çiğnemiş durumda. Gazze'nin semaları yine ölüm sesleriyle inliyor, evler yine yıkılıyor, anneler yine evlatlarının cansız bedenlerine sarılıyor.
Son rakamlar içler acısı: 63 can. Altmış üç nefes. Altmış üç hayat hikayesi. Kimi okula gidiyordu, kimi işe, kimi sadece evinde oturuyordu. Hepsi bir anda yok oldu.
Uluslararası Sessizlik Sarmalı
Peki dünya ne yapıyor? Ah, o meşhur 'uluslararası toplum' yine derin bir uykuda. Sanki hiçbir şey olmamış gibi, rutin açıklamalar, 'tarafları sükunete çağırıyoruz' demeceleri... Gerçekten bu kadar mı duyarsızlaştık?
Ortadoğu'da kan gövdeyi götürürken, Batı başkentlerinde kokteyller devam ediyor. İronik değil mi?
Yerel Tepkiler ve Sokağın Sesi
Türkiye'den ise tepkiler sert. Sokaktaki vatandaşın öfkesi gözle görülür şekilde artıyor. "Artık yeter!" diyenlerin sayısı her geçen gün katlanıyor.
Bazı çevreler diyor ki: "Bu işgale dur demenin zamanı geldi de geçiyor bile." Haklılar mı? Bence fazlasıyla haklılar.
- İsrail'in son iki aydaki ateşkes ihlali sayısı: 17
- Sivil ölüm oranı: %78
- Çocuk kurban sayısı: 19
Bu rakamlar soğuk sayılar değil, yanan hayatlar aslında. Unutmayalım bunu.
Peki Ya Çözüm?
Çözüm mü? Zor soru. Ama şunu biliyoruz: Dünya bu katliamları seyretmeye devam ettikçe, İsrail'in pervasızlığı artacak. Belki de çözüm, bizim sessiz kalmayı reddetmemizde yatıyordur.
Son söz: Gazze yanıyor ve biz bu yangını söndürmek için yeterince çaba göstermiyoruz. Tarih bizi affetmeyecek.