İsrail Yine Harekete Geçti: Batı Şeria'da 5 Filistin Evi Yerle Bir Edildi!
İsrail Batı Şeria'da 5 Filistin Evi Yıktı

Sabahın erken saatleri... Henüz güneş doğmamış, Batı Şeria'nın kuzeyindeki köylerde hayat yeni başlıyordu. Ta ki İsrail askeri araçlarının gürültüsü duyulana kadar. Öyle sessiz sedasız da değil hani - adeta kasıtlı bir gürültüyle geldiler.

Ve sonra o tanıdık, iç burkan manzara: Buldozerler, insanların yuvalarını yerle bir etmeye başladı. Sadece tuğla ve beton değil, hayaller, anılar, bir ömür birikimiydi yıkılan.

Beş Aile, Beş Dram

İşgal güçleri tam beş eve gözünü kırpmadan saldırdı. Her biri farklı ailelere ait, her biri farklı hikayeler barındıran evler. Biri yeni düğün yapmış genç çiftin, diğeri dededen toruna kalan aile yadigarı...

Aslında bu olay sıradan bir 'güvenlik operasyonu' değil. Uluslararası hukukun açıkça ihlali. BM verilerine göre bu yıl içinde Batı Şeria'da yıkılan Filistinli ev sayısı 150'yi geçti. Rakamlar soğuk geliyor kulağa, ama her rakamın arkasında bir insan hikayesi var.

Yerel Halk Tepkili: "Artık Yeter!"

Bölge sakinlerinden Ahmed, gözleri dolu dolu anlatıyor: "Sabah 05.30'da geldiler. Hiç açıklama yapmadan, uyarmadan... Çocuklarımız ağlayarak dışarı çıktı. Eşyalarımızı bile alamadık."

Diğer köylüler de benzer hikayeler aktarıyor. İsrail yetkililerinin "ruhsatsız yapılaşma" gerekçesini öne sürdüğünü, ancak Filistinlilere yapı izni vermenin neredeyse imkansız olduğunu söylüyorlar.

Uluslararası toplum yine sessiz. Ya da en azından yeterince ses çıkarmıyor. İnsan hakları örgütleri defalarca uyardı: Bu politikalar uluslararası hukuka aykırı ve insani krizi derinleştiriyor.

Bölgede Gerilim Yeniden Tırmanıyor

Son aylarda Batı Şeria'da İsrail operasyonlarının sayısında ciddi artış var. Yıkımlar, tutuklamalar, çatışmalar... Bölge adeta bir barut fıçısına dönmüş durumda.

Filistinli yetkililer bu son olayı "devlet terörü" olarak nitelendiriyor. İsrail tarafı ise "güvenlik gereği" açıklaması yapıyor. Ama hangi güvenlik, kimin güvenliği? Beş ailenin güvenliğini kim düşünecek?

Gözlemciler, bu tür operasyonların bölgedeki gerginliği daha da artırdığını, şiddet döngüsünü beslediğini belirtiyor. Kısır döngü devam ediyor: Yıkım, protesto, çatışma, daha fazla yıkım...

Ve insanların hayatları ortada. Bir gecede evsiz kalan aileler, gelecek kaygısı taşıyan çocuklar, yarım kalan hayaller... Uluslararası toplum bu manzaraya ne kadar daha seyirci kalacak?