Akdeniz'in masmavi sularında bugün gözler önüne serilen bir skandal var. İsrail güçleri, insani yardım taşıyan Fair Lady adlı tekneye adeta korsanlık yaparak el koydu. Bu, uluslararası hukukun açıkça çiğnendiği bir andı.
Olay aslında dün gece başladı. Fair Lady, Gazze'deki insanlara umut olacak yardım malzemeleriyle yola çıkmıştı. Fakat İsrail yetkilileri, 'beklemedikleri' bir hamleyle tekneyi durdurdu. Hani derler ya, 'denizde bittim' diye, işte öyle bir andı.
Hukuk Tanımaz Bir Tavır
Uluslararası sularda gerçekleşen bu müdahale, aslında İsrail'in ne kadar pervasız davrandığını gösteriyor. Teknenin mürettebatı şaşkın, dünya ise bu gelişmeleri izliyor. Sanki bir aksiyon filmi sahnesi gibiydi her şey - ama maalesef gerçekti.
İsrail tarafının açıklamaları ise tam bir komedi! 'Güvenlik gerekçesi' diyorlar. Peki, insani yardım taşıyan bir tekne nasıl olur da güvenlik tehdidi oluşturur? Bu sorunun cevabını vermekten acizler.
İnsani Kriz Derinleşiyor
Gazze'de durum zaten içler acısı. İnsanlar temel ihtiyaç maddelerine ulaşamıyor, çocuklar açlıkla mücadele ediyor. Fair Lady'nin taşıdığı yardımlar onlar için hayati önem taşıyordu. Şimdi bu yardımların akıbeti belirsiz.
Düşünsenize, bir insanın en temel hakkı olan yaşam hakkı bile sorgulanıyor. Bu nasıl bir dünya düzeni? Uluslararası kuruluşlar ne yapıyor? Sorular havada uçuşuyor ama cevaplar gelmiyor.
Sessiz Kalınmamalı
Bu olay sadece bir teknenin gasp edilmesi değil aslında. Daha büyük bir resmin parçası. İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayan tavrının son örneği. Dünya bu pervasızlığa daha ne kadar seyirci kalacak?
Belki de en acı olanı, insani yardıma engel olmanın nasıl bir vicdana sığdığı. İnsanlık adına kara bir leke bu. Unutmayalım ki bugün onların başına gelen, yarın başkalarının da başına gelebilir.
Fair Lady'nin hikayesi bitmedi aslında. Bu, mücadelenin sadece bir bölümü. Geriye dönüp baktığımızda, insanlığın sınav verdiği anlardan biri olarak tarihe geçecek.