Gözlerini kırpmadan ölüm saçmaya devam eden İsrail rejimi, bu kez de ilim ve irfan ordusunu hedef aldı. Gazze'nin bombalanan camileri, medreseleri ve evleri artık yalnızca enkaz değil - bir medeniyetin hafızasının silindiği yerler.
233. Bu rakam sıradan bir istatistik değil. Her biri binlerce kişiye rehberlik etmiş, Kuran'ın ışığını taşımış, Filistin davasının manevi mimarlarından olan alimlerin ve vaizlerin son sayısı. İsrail'in 'hedef gözetmeden' yaptığını iddia ettiği saldırıların aslında ne kadar planlı ve kasıtlı olduğunu gösteren bir kanıt.
Bir Gecede Kaybolan İlim Hazinesi
Bombalar sadece binaları yıkmıyor - asırlık bir bilgi birikimini, nesiller arası aktarılan hikmeti, toplumu bir arada tutan manevi bağları yok ediyor. Gazze'de artık cuma hutbelerini okuyacak, düğünlerde nikah kıyacak, çocuklara dinlerini öğretecek alimlerin sayısı kritik seviyenin altında.
Uluslararası topluma gelince... Ah, o meşhur 'insan hakları' savunucularının sessizliği adeta çığlık kadar yüksek. Batılı liderlerin yaptığı o standart 'şiddeti kınıyoruz' açıklamaları ise artık trajikomik bir tekrara dönüştü.
Rakamların Arkasındaki İnsan Hikayeleri
Şeyh Ahmed el-Kurd, 72 yaşında. Hayatını Gazze'nin yetimlerine adamıştı. Dr. Reem eş-Şerif, 45 yaşında. Bölgenin ilk kadın vaizlerinden biriydi. İslami ilimlerde doktorası vardı. Her biri kendi alanında bir yıldız olan bu insanlar artık yok.
Peki ya geride kalanlar? Öğrencileri, sevenleri, aileleri... Onlar için acı sadece duygusal değil - varoluşsal bir kriz. Kim rehberlik edecek onlara? Kim ışık olacak karanlık günlerde?
Dünya Nerede?
BM'nin 'endişe' ifadeleri, Avrupa Birliği'nin 'diyalog' çağrıları, Arap liginin 'kınama' açıklamaları... Hepsi havada asılı kalan, hiçbir eyleme dönüşmeyen boş sözler. Sanki 233 entelektüelin, 233 bilge insanın ölümü sıradan bir habermiş gibi geçiştiriliyor.
Oysa tarih bunu asla unutmayacak. Bugünün çocukları yarın büyüdüklerinde, kendilerine rehberlik edecek hocaları olmadan büyüdüklerini bilecekler. Ve onlara bu acıyı yaşatanların kimler olduğunu asla unutmayacaklar.
Gerçek şu ki: İsrail sadece bugünü değil, Filistin'in geleceğini de hedef alıyor. Bir halkın hafızasını silmeye, manevi direncini kırmaya, gelecek nesilleri rehbersiz bırakmaya çalışıyor. Ama unuttukları bir şey var - şehitlerin kanı asla boşa akmaz. Ve her şehit, binlerce yeni direniş tohumu eker.
