İsrail Başsavcısı Tecavüz Görüntülerini Sızdırdı, Yakalandı
İsrail'de Tecavüz Skandalı: Başsavcı Yakalandı

İsrail'de Askeri Tecavüz Skandalı ve Başsavcının Kaçış Girişimi

İsrail ordusunun Başsavcısı Tümgeneral Yifat Tomer-Yerushalmi, hapishanelerdeki Filistinli mahkumlara kötü muamelede bulunan işgal askerleri hakkında soruşturma başlattı. Ancak kamuoyuna yansıyan bu soruşturma, kısa sürede işgal yanlısı Siyonistlerin tepkisini çekti.

Başsavcı Yifat, artan baskılar üzerine askerlerin Filistinli erkek mahkumlara tecavüz ettiği anların görüntülerini medyaya sızdırdı. Dünya gündemine anında oturan bu görüntüler, İsrail toplumunda derin bir şok etkisi yarattı.

Skandalın Ardından Gelen Tepkiler ve Kaçış

İsraillilerin büyük çoğunluğu, soruşturmayı başlatan ve tecavüz görüntülerini medyaya sızdıran başsavcıyı suçlu buldu. İlginç bir şekilde, sapkın suçu işleyen İsrail askerleri ise "İsrail'in kahramanları" olarak nitelendirildi.

Yükselen kamuoyu ve hükümet baskısının ardından başsavcı hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Yifat Tomer-Yerushalmi, arkasında bir intihar notu bırakarak telefonunu Akdeniz'e attı ve ortadan kaybolmaya çalıştı. Ancak bu kaçış girişimi başarısız oldu ve yakalanarak tutuklandı.

İsrail Medyasından Çarpıcı Soru: "Biz Hasta Mıyız?"

Tüm bu yaşananların ardından İsrail'de yayın yapan The Jerusalem Post gazetesi, "İsrail ordusunda, siyasetinde ve yargısında yaşanan skandallar şu soruyu gündeme getiriyor: Biz hasta mıyız?" başlıklı bir görüş yazısı yayımladı.

Yazıda, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkumlara yönelik tecavüz saldırılarını görmezden gelerek asıl problemi skandalı ortaya çıkaran başsavcıda gören bir anlayış hakimdi. Yifat Tomer-Yerushalmi için "Muhtemelen kendince bir adalet arayışı içerisindeydi, ama görüntüleri medyaya sızdırmak onun görevi değildi" ifadeleri kullanıldı.

Yazının öne çıkan bölümlerinde şu satırlar dikkat çekti:

"Tomer-Yeruşalmi, herkesin kabul ettiği üzere yetenekli bir hukukçuydu ve orduya bağlı olmakla birlikte ondan ayrı çalışan profesyonel bir birimin başındaydı. İşte bu yüzden bu skandal İsrail ordusu hakkında değil, yargı sistemi hakkında ve yargı bu olaydan ciddi şekilde yaralanmış olarak çıkıyor."

İsrail medyasının bu yaklaşımı, insani geri kalmışlığın askeriyede değil de yargı sisteminde olduğunu ima ediyordu. Bu durum, İsrail ordusunun böyle bir skandalla dünya gündemine gelmesinin yarattığı riskin, ordunun üzerinden atılıp yargı sistemine yüklenmeye çalışıldığını gösteriyor.