İsrail'in son hamlesi, zaten gergin olan bölgede yeni bir krizi daha ateşledi. Gözler önünde yaşanan bu insanlık dramı, uluslararası toplumun sessizliği altında devam ediyor.
İsrail güçleri, serbest bırakılacak Filistinli mahkumların ailelerine yönelik korkunç bir uygulama başlattı. Doğrudan evlere yapılan baskınlarla ailelere şu mesaj veriliyor: "Sevinmeyeceksiniz, kutlama yapmayacaksınız ve herhangi bir gösteri düzenlemeyeceksiniz." Bu, bildiğiniz resmi bir tehdit.
Gece Yarısı Baskınları ve Psikolojik Şiddet
Gece yarısı kapıların çalınması, silahlı askerlerin evlere dalması... İnsanın tüylerini ürperten sahneler bunlar. Aileler, çocuklarının gözleri önünde bu tehditlere maruz kalıyor. İsrailli yetkililer açıkça diyor ki: "Eğer kutlama yaparsanız, bir daha asla çocuklarınızı göremezsiniz."
Düşünsenize, yıllardır hapiste olan evladınızın serbest kalacağı haberi geliyor ama siz bunu kutlayamıyorsunuz. Hatta bunun için tehdit ediliyorsunuz. Bu nasıl bir psikolojik işkence?
Uluslararası Hukuk Açıkça Çiğneniyor
Aslında bu durum, uluslararası hukukun açık bir ihlali. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 20. maddesi der ki: "Herkes barışçıl toplanma ve dernek kurma özgürlüğüne sahiptir." Peki İsrail bu maddeyi nasıl görmezden gelebiliyor?
- Ailelerin sevinçlerini ifade etme hakkı ellerinden alınıyor
- Toplanma ve gösteri özgürlüğü askıya alınıyor
- Psikolojik şiddet resmi politika haline geliyor
Batı Şeria'da durum gerçekten içler acısı. İsrail işgal güçleri, Filistinlilerin en temel haklarını dahi tanımıyor. Sanki normal hayat diye bir şey yokmuş gibi davranıyorlar.
Bölgede Gerilim Yeniden Tırmanıyor
Bu son gelişmeler, zaten hassas olan bölge dengelerini altüst edebilir. Filistinli ailelerin sabrı gerçekten taşma noktasında. İsrail'in bu agresif tutumu, yeni çatışmaların fitilini ateşleyebilir.
Peki uluslararası toplum ne yapıyor? Maalesef bildiğimiz gibi: çok az şey. Oysa bu insanlık dramı hepimizin vicdanını sızlatmalı değil mi?
Sonuç olarak, İsrail'in bu son hamlesi sadece esir ailelerini değil, tüm bölge halkını derinden etkiliyor. Bu tür uygulamalar, barış umutlarını daha da uzaklaştırıyor. İnsan hakları ihlalleri artarak devam ederken, dünya bu trajediye seyirci kalmaya devam ediyor.
