Dünya, İsrail'in son pervasız hareketi karşısında adeta nefesini tuttu. Uluslararası sular - evet, tam da hukukun geçerli olması gereken o mavi derinliklerde - İsrail güçleri 'Sumud' adlı sivil gemiyi hedef aldı. Bu, sıradan bir olay değil. Aslında uluslararası hukukun açık bir ihlali.
Peki ne oldu tam olarak? İsrail donanması, insani yardım taşıdığı iddia edilen bu gemiye hiç tereddüt etmeden müdahale etti. Sanki sular onlarınmış gibi, sanki kurallar onlar için yazılmamış gibi davrandılar. Düşünsenize - açık denizler, her ülkenin eşit sayıldığı o son demokrasi alanı, İsrail tarafından bir kez daha hiçe sayıldı.
Dünya Basını Ayağa Kalktı
New York Times'tan Le Monde'a, Guardian'dan Al Jazeera'ya kadar dünyanın önde gelen medya kuruluşları bu skandalı manşetlerine taşıdı. Ortak dil? Hukuk tanımazlık. Evet, tam da bu kelime. İsrail'in bu hareketi için 'korsanlık' tabirini kullanmaktan çekinmediler.
Aslında bu tepki sürpriz değil. Son zamanlarda İsrail'in uluslararası normları hiçe sayan davranışları art arda geliyordu. Ancak bu son olay - bu açık denizlerdeki pervasız müdahale - bardağı taşıran son damla oldu sanki.
Küresel Öfke Büyüyor
Sosyal medyada durum daha da ilginç. #Sumud etiketi altında milyonlarca paylaşım yapıldı. İnsanlar öfkeli - hem de çok öfkeli. İsrail'in bu 'ben yaptım oldu' mantığı artık kimseyi ikna etmiyor.
Avrupa başkentlerinden gelen tepkiler de oldukça sert. Brüksel'den Berlin'e, Paris'ten Londra'ya kadar pek çok hükümet yetkilisi bu 'hukuk dışı' müdahaleyi kınadı. Hatta bazı diplomatlar, 'artık yeter' noktasına geldiklerini ima eden açıklamalar yaptı.
Birleşmiş Milletler'de ise durum daha da karmaşık. Güvenlik Konseyi acil toplantı çağrıları yapılırken, İsrail'in bu son hareketinin uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiği konuşuluyor. Tabii veto yetkisi olan ülkeler arasındaki görüş ayrılıkları ise işleri yavaşlatıyor.
Peki Ya Tel Aviv?
İsrail hükümeti ise her zamanki gibi savunma modunda. 'Güvenlik gerekçesi' diyorlar - her zaman olduğu gibi. Ancak bu sefer dünya kamuoyu bu açıklamaları yutmadı. Çünkü mesele sadece güvenlik değil, uluslararası hukukun çiğnenmesi.
Aslında ironik olan şu: Kendi güvenliklerini sağlamak için başkalarının güvenliğini hiçe sayıyorlar. Bu paradoks onları giderek daha fazla uluslararası arenada yalnızlaştırıyor.
Ekonomik yaptırımlar, diplomatik izolasyon - bunların hepsi masaya yatırılıyor şu anda. İsrail'in bu son 'korsanlık eylemi' belki de dönüm noktası olacak. Kim bilir?
Bir şey kesin: Dünya, İsrail'in bu son pervasız hareketini unutmayacak. Uluslararası hukukun ihlali görmezden gelinemeyecek kadar ciddi. Sumud gemisinin hikayesi, aslında hepimizin hikayesi - adaletin, hukukun ve insanlığın hikayesi.