Ortadoğu'da kan durmak bilmiyor ama şimdi de kelimeler savaş alanına dönüştü. İsrailli aşırı sağcı bakan Heritage Bakanı Amichai Eliyahu'nun Gazze hakkında sarf ettiği o akıl almaz sözler, adeta bir bomba etkisi yarattı. "Gazze'ye nükleer bomba atılmalı" diyecek kadar ileri giden bu söylemler, insanlık tarihinin kara lekelerinden biri olarak hafızalara kazındı.
Düşünsenize, bir bakan çıkıp televizyonda canlı yayında böyle bir şey söylüyor. İnsanın aklı almıyor doğrusu. Bu nasıl bir vicdansızlık, bu nasıl bir insanlık ayıbı?
Tepkiler Yağmur Gibi Yağdı
Olayın patlak vermesinin ardından dünyanın dört bir yanından tepkiler yağmaya başladı. Suudi Arabistan'dan Birleşik Arap Emirlikleri'ne, Ürdün'den Mısır'a kadar tüm bölge ülkeleri bu insanlık dışı açıklamaları lanetledi. Hatta İsrail'in kendi içinde bile -inanın bana- bu sözlere karşı çıkanlar oldu.
İşin ilginç yanı, İsrail başbakanı bile bu açıklamaların ülkenin resmi politikasını yansıtmadığını söylemek zorunda kaldı. Demek ki orada da hala aklı başında insanlar var.
Bakanın Görevden Alınma Süreci
Peki sonra ne mi oldu? Bakan Eliyahu derhal kabine toplantılarından uzaklaştırıldı. Ama bu -size samimiyetle söylüyorum- yeterli mi? Bir insan böyle bir şey söyledikten sonra sadece toplantılardan uzaklaştırılmakla mı cezalandırılmalı?
- İlk olarak başbakan ofisinden kınama geldi
- Ardından bakanın sözlerinin kabul edilemez olduğu açıklandı
- Sonunda da Eliyahu kabine toplantılarından men edildi
Ama biliyor musunuz, asıl üzücü olan bu tür söylemlerin siyasi arenada normalleşmeye başlaması. İnsanın içi acıyor gerçekten.
Uluslararası Arenada Yankılar
Filistin Daimi Gözlemcisi Riyad Mansour, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne acilen başvurdu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ofisi ise bu sözleri "sorumsuz" ve "kışkırtıcı" olarak nitelendirdi. Haklılar da - size katılıyorum - bu nasıl bir sorumsuzluk?
Avrupa'dan da tepkiler gecikmedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, bu tür açıklamaların "şiddeti meşrulaştırmaya yönelik tehlikeli bir girişim" olduğunu belirtti. Alman hükümet sözcüsü ise sözleri "son derece endişe verici" bulduğunu açıkladı.
Düşünüyorum da, insanlık olarak nereye gidiyoruz? Bu tür söylemler normalleşirse geriye ne kalır?
İsrail İçindeki Tepkiler
İsrail muhalefet lideri Yair Lapid'in tepkisi ise oldukça netti: "Bu hükümette yer alan bazı bakanların akıl sağlığından endişe duyuyorum." Aslında haklı - bence de endişelenmekte haklı.
İsrail'in eski başbakanı Ehud Barak ise daha da ileri giderek bu açıklamaları "İsrail'e yönelik stratejik bir tehdit" olarak tanımladı. Yani anlayacağınız, bu sözler sadece Filistinlilere değil, İsrail'in kendi güvenliğine de zarar veriyor.
Sonuç olarak -ve maalesef- bu skandal, Ortadoğu'daki gerilimin ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İnsanlık adına üzülmemek elde değil doğrusu.