İstanbul'da bugün gözler, ABD Başkonsolosluğu'nun önüne çevrildi. Sebep mi? İsrail'in insani yardım taşıyan 'Sumud Filosu'na yönelik son müdahalesi. İnsanlar adeta bir sel gibi akıp geldiler - öfkeli, kararlı ve bir şeylerin değişmesini isteyen.
Şöyle bir düşünün: Akdeniz'in mavi sularında ilerleyen yardım gemileri... Ve aniden gelen o beklenmedik müdahale. İşte bu görüntüler, İstanbulluların yüreğinde derin bir yara açtı.
Barışçıl Yardıma Sert Müdahale
Olay aslında basit. İnsani yardım taşıyan gemiler Gazze'ye ulaşmaya çalışırken İsrail güçleri devreye girdi. Ama sonuç? Uluslararası sularda yaşanan bu gerilim, dünyanın dört bir yanında olduğu gibi İstanbul'da da sert tepki gördü.
Protestocuların sloganları adeta semaya yükseliyordu: "İnsani yardım engellenemez!", "Gazze yalnız değildir!" Her biri farklı yaşlardan, farklı hayatlardan gelen insanlar, ortak bir amaç için oradaydılar.
ABD'ye Çağrı: Tarafsız Kalma!
Peki neden tam olarak ABD Başkonsolosluğu önü? Cevap aslında oldukça net - protestocular Washington yönetiminin İsrail'e verdiği koşulsuz desteği sorguluyorlar. "Artık bu sessizliği bozmalısınız!" diye haykırıyorlar adeta.
Göstericilerden biri, sesi titreyerek anlatıyor: "Biz sadece insani yardımın önünün açılmasını istiyoruz. Bu kadar basit. Ama görünen o ki basit şeyler bile bazen çok karmaşık hale getiriliyor."
Polisin göstericilere yönelik yaklaşımı ise dikkat çekiciydi - profesyonelce ve sakin. Herhangi bir gerginlik yaşanmadan, protesto barışçıl bir şekilde sona erdi. Aslında bu, Türkiye'de ifade özgürlüğünün nasıl işlediğinin de bir göstergesiydi.
Uluslararası Yansımalar
Bu protesto sadece yerel bir tepki değil aslında. Dünya genelinde yankılanan bir sesin İstanbul ayağı. Sosyal medyada #SumudFilosu etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı. İnsanlar artık sessiz kalmak istemiyor.
Bir başka protestocu ise şunları söylüyor: "Biz burada sadece bir gemiyi değil, insanlık onurunu savunuyoruz. Gazze'deki insanların temel ihtiyaçlara erişim hakkı var ve bu hak ihlal ediliyor."
Peki ya sonrası? Gösteri dağıldı ama sorular havada kaldı. Uluslararası toplum bu olaya nasıl tepki verecek? ABD yönetimi pozisyonunu gözden geçirecek mi? Ve en önemlisi - insani yardım Gazze'ye ulaşabilecek mi?
İstanbul'daki bu protesto, aslında çok daha büyük bir resmin küçük bir parçası. Dünya, Ortadoğu'daki bu insani krize karşı giderek daha duyarlı hale geliyor. Ve Türkiye'den yükselen bu ses, umarız ki bir gün gerçek bir değişimin habercisi olur.