Olay aslında tam da beklediğiniz gibi değil. İsrail'de gözaltına alınan o aktivistlerin hikayesi, A Haber ekranlarında adeta bir gerilim filmi kıvamında anlatıldı. Ve anlatan da bizzat yaşayanlardan biriydi.
Düşünsenize, bir anda kendinizi yabancı bir ülkede gözaltında buluyorsunuz. İşte o Türk aktivist tam da bu duyguyu yaşamış. "Başımıza gelenleri anlatmak için kelimeler yetmez" diyor ve ekliyor: "Ama anlatmalıyız."
O Gece Yaşananlar
Gece yarısına doğru... Aslında her şey çok hızlı gelişti. Bir anda etrafları sarıldı, kimse ne olduğunu anlayamadı ilk başta. İsrail güçleri tarafından gözaltına alınmaları ise saniyeler içinde oldu.
O anları anlatırken sesi titriyor aktivistin. "Düşünün, karanlıkta bir anda silahlı askerlerle karşı karşıyasınız. Ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz."
Tahliye Süreci: Beklenmedik Gelişmeler
İşte burası en ilginç kısım. Tahliye süreci hiç de kolay olmamış. Resmi prosedürler, bürokratik engeller derken, her şey bir kâbus gibiymiş. Ama -ve bu çok önemli- Türk yetkililerin müdahalesi işleri değiştirmiş.
Ankara'dan gelen diplomatik temaslar adeta bir can simidi olmuş. "Türkiye'nin bizi orada yalnız bırakmayacağını hissettik" diyor aktivist. Bu cümle aslında her şeyi özetliyor sanki.
Gözaltı Koşulları ve Yaşananlar
Gözaltı süresince neler mi yaşamışlar? Anlattıkları gerçekten insanın tüylerini ürpertiyor. Standart prosedürlerin dışında uygulamalar, sorgulamalar... Hepsi hafızalardan silinmeyecek anılar olarak kalmış.
Bir de şu var tabii: Psikolojik baskı. Sürekli "ne zaman çıkacağız" sorusu kafalarında dönüp durmuş. İnsan hakları ihlalleri ise apayrı bir konu - maalesef yaşananlar bunu doğrular nitelikte.
Ama en çok etkileyen kısım, o tahliye anıymış. Kapıların açılması, özgürlüğe kavuşma hissi... Tarifi imkânsız bir duygu olduğunu söylüyorlar.
Türkiye'ye Dönüş ve Sonrası
Türkiye'ye döndükten sonraki ilk hisleri ne mi? "Evime, toprağıma dönmek... Anlatılmaz yaşanır" diyor aktivist. Ama asıl mesele şu: Yaşadıklarını anlatma sorumluluğu hissettiklerini belirtiyor.
Bu olay aslında şunu gösterdi bize: Uluslararası arenada Türk vatandaşlarının haklarının korunması konusunda diplomasinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha anladık. Ve tabii ki, insan hakları mücadelesinin sınır tanımadığını...
Son söz? Belki de aktivistin kendi cümleleri en iyisi: "Yaşadıklarımız unutulmayacak. Ama mücadelemiz de devam edecek."