Tam da dünyanın gözünün önünde yaşanan insanlık dramına sessiz kalamayan bir grup yürekli insan, tarihi bir insani sefere daha imza atıyor. Sumud Filosu adını taşıyan bu olağanüstü yardım konvoyu, Gazze'deki insanlara umut olmak için denizlere açıldı.
Peki kim bu insanlar? İşte tam da bu noktada Türkiye'den katılan isimler oldukça dikkat çekici. Mavi Marmara'nın acı tecrübesini hiç unutmadan, yıllar sonra benzer bir insani görev için yine aynı rotada ilerliyorlar.
Gazze İçin Yola Çıkan Cesur Yürekler
Filonun Türk katılımcıları arasında tanıdık simalar da var, ismini ilk kez duyduğumuz sıradan kahramanlar da. İHH İnsani Yardım Vakfı'nın deneyimli isimleri bu seferin bel kemiğini oluşturuyor desem yanlış olmaz. Özellikle daha önce benzer operasyonlarda yer almış aktivistlerin varlığı, ekibin ne denli özverili olduğunu gösteriyor.
Şunu itiraf etmeliyim ki, bu insanların cesareti gerçekten takdire şayan. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bu yolculuk hiç de kolay olmayacak. Uluslararası sularda bile beklenmedik engellerle karşılaşma ihtimalleri var.
Mavi Marmara'nın Hatırası Yeni Filosuyla Yaşıyor
2010'daki o korkunç saldırının izleri henüz tazeyken, benzer bir riski göze almak... Bu kolay bir karar değil kesinlikle. Ama görünen o ki Sumud Filosu'ndaki her bir aktivist, bu riskin farkında olarak yola çıkmış.
Filoda yer alan gemiler sadece insani yardım malzemeleri taşımıyor aslında. Onlar aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki insanların Gazze'yle olan dayanışmasının da somut bir ifadesi. Tıpkı bir zamanlar Mavi Marmara'nın taşıdığı anlam gibi.
Belki de en çarpıcı olanı, bu sefere katılanların çeşitliliği. Farklı mesleklerden, farklı yaşamlarndan insanlar aynı amaç için bir araya gelmiş durumda. Kimi öğretmen, kimi doktor, kimi mühendis... Hepsinin ortak noktası ise insanlık adına bir şeyler yapma arzusu.
Zorlu Yolculuk ve Beklentiler
Yolculuğun teknik detaylarına gelince... Filonun rotası oldukça stratejik planlanmış. Uluslararası sulardan ilerleyerek hedefe ulaşmayı planlıyorlar ama -açıkçası- bu güzergahta nelerle karşılaşacaklarını kimse tam olarak kestiremiyor.
İnsani yardım malzemelerinin çeşitliliği de oldukça etkileyici. Tıbbi malzemelerden gıdaya, çocuklar için oyuncaklardan temizlik ürünlerine kadar her şey düşünülmüş. Sanki sadece fiziki ihtiyaçları değil, moral desteği de götürüyorlar gibi.
Son bir not düşmem gerekirse... Bu tür insani girişimler aslında hepimize bir şey hatırlatıyor: Dünyanın bir yerinde bir insanın acı çekmesi, hepimizin sorumluluğudur. Sumud Filosu'ndaki her bir aktivist, bu sorumluluğu omuzlarında hissederek yola çıkıyor.