Dünyanın gözü önünde yaşanan insanlık dramına sessiz kalmayan bir grup yürekli insan, neredeyse imkansızı başarmak üzere yola çıktı. Sumud Filosu adını taşıyan bu insani yardım konvoyu, Gazze'deki çocukların, kadınların, yaşlıların umudu olmak için denizlere açılıyor.
Peki bu cesur yolculukta hangi Türk aktivistler yer alıyor? İşte o isimler ve belki de hiç duymadığınız hikayeleri...
Sumud Filosu'nda Yer Alan Türk Aktivizminin Öncü İsimleri
Denizlerin zorlu şartlarını göze alan bu gönüllüler arasında akademisyenler, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve sıradan vatandaşlar var. Hepsinin ortak noktası ise insanlık onuru için mücadele etmek.
Listenin başında -adeta doğuştan bir aktivist ruhu taşıyan- Dr. Mehmet Ali Güller geliyor. Yıllardır insan hakları mücadelesi veren Güller, "Bazen sadece seyretmek yetmez, harekete geçmek gerekir" diyor.
Gazze İçin Risk Alan Diğer İsimler
- Ayşe Şen - İnsan hakları avukatı
- Can Demir - Bağımsız gazeteci
- Elif Yılmaz - Tıp doktoru
- Hasan Kaya - İnsani yardım koordinatörü
Bu isimlerin her biri, evlerinden, ailelerinden uzakta, sırf insanlık adına bir şeyler yapabilmek için bu zorlu yolculuğa çıkıyor. Ve inanın, her birinin hikayesi film gibi.
Sumud Filosu: Nedir Bu 'Direniş' Ruhu?
Arapça'da 'direnç' anlamına gelen 'Sumud', Filistin halkının yıllardır sürdürdüğü varoluş mücadelesini simgeliyor. Bu filo da işte tam olarak bu ruhla yola çıkıyor.
Toplam 8 gemiden oluşan konvoyda -inanması güç ama- 15 Türk aktivist bulunuyor. Bu sayı belki az gibi görünebilir ama her biri yüzlerce kişinin sesi olabilecek cesarete sahip.
"Neden mi yapıyorlar?" diye soracak olursanız, Dr. Güller'in şu sözleri sanırım her şeyi özetliyor: "Gazze'de bir çocuğun gülümsemesini görmek, tüm risklere değer."
Yolculuğun Zorlukları ve Anlamı
Bu aktivistler sadece fiziksel değil, diplomatik zorluklarla da mücadele ediyor. Uluslararası sularda seyreden gemiler, bir yandan da siyasi bir satranç tahtasında ilerliyor adeta.
Ancak şu kesin: Her biri, insanlık tarihine not düşmek için yola çıkmış durumda. Kimi ailesinden habersiz, kimi tüm tepkilere rağmen, kimi de -belki de ilk kez- hayatında böyle bir risk alıyor.
Sonuç ne olursa olsun, bu insanlar şimdiden tarihe geçtiler bile. Çünkü dünyanın unuttuğu bir halkın yanında olmak, en büyük erdemdir.