Dünya basınında adeta bomba etkisi yaratan bir gelişme... İsrail medyasının kendi sayfalarında itiraf niteliğinde yayınladığı bilgiler, teknoloji dünyasının dev isimlerini insanlık suçunun tam ortasına yerleştiriyor. Durum o kadar vahim ki, uluslararası hukukun çiğnendiği bu karanlık tabloda Silicon Valley'in parıltılı şirketleri kara bir gölge gibi beliriyor.
Peki nasıl oldu da dünyanın en "ilerici" ve "vizyoner" firmaları böyle bir insanlık dramının içinde buldu kendini? Cevap, belki de hiç tahmin edemeyeceğimiz kadar basit: Para. Evet, yanlış duymadınız - kâr hırsı insani değerlerin önüne geçti ve bu şirketler İsrail'in Filistin'de yürüttüğü operasyonlara maddi destek sağlamaya başladı.
Şok Eden Finansal Bağlantılar
İsrail gazetelerinde yer alan haberlere göre, dünyaca ünlü teknoloji devleri İsrail savunma bakanlığıyla yaptıkları anlaşmalar kapsamında:
- Gözaltı sistemleri için yazılım geliştirdi
- İnsansız hava araçlarına yapay zeka destekli hedef tanıma sistemleri temin etti
- Veri analiz platformlarıyla kitlesel gözetim faaliyetlerine katkıda bulundu
Ve en kötüsü... Tüm bunları "teknoloji transferi" adı altında meşrulaştırmaya çalıştılar. Oysa gerçek çok daha karanlık: Bu şirketler, insan hakları ihlallerine doğrudan ortak oluyor.
"İnovasyon" Maskesi Altında Vahşet
Silicon Valley'den gelen açıklamalar her zamanki gibi süslü ve teknik jargonlarla dolu. "Yapay zeka çözümleri", "ileri veri analitiği", "bulut bilişim sistemleri" gibi parlak terimlerin arkasında ise çok daha acı bir gerçek yatıyor. Bu şirketler, geliştirdikleri teknolojilerin nasıl kullanılacağı konusunda hiçbir etik sınırlama getirmiyor.
Düşünsenize - aynı algoritma bir yanda hastalık teşhisinde kullanılırken, diğer yanda insanların evlerinin bombalanmasında kullanılabiliyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Uluslararası Tepkiler Büyüyor
İnsan hakları örgütleri duruma derhal müdahale etti. Bir BM raportörü, "Teknoloji şirketleri artık tarafsız izleyiciler değil, çatışmanın aktif birer parçası haline geldi" açıklamasını yaparken, uluslararası sivil toplum kuruluşları da bu şirketlere yönelik boykot çağrılarına başladı.
Ancak işin ilginç yanı şu: Tüm bu tepkilere rağmen hisse senetleri dip yapmak bir yana, bazılarının değeri daha da arttı. Wall Street'in ahlak anlayışı gerçekten sorgulanmaya değer doğrusu.
Peki Ya Türkiye'nin Pozisyonu?
Türkiye, Filistin halkının yanında olmaya devam ederken, bu teknoloji devleriyle olan ilişkilerini de gözden geçirmek zorunda kalabilir. Zira bu şirketlerin birçoğu ülkemizde de aktif olarak faaliyet gösteriyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan gelen ilk sinyaller, konunun yakından takip edildiği yönünde. Ancak somut adımların ne zaman atılacağı merak konusu.
Sonuç olarak... Teknoloji çağında yaşamanın bedeli bu mu olmalı? İnsanlık, "ilerleme" adına temel değerlerinden vaz mı geçiyor? Bu soruların cevabını hep birlikte arayacağız gibi görünüyor.
