Dünya sahnesinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı şu günlerde, Türkiye'den yükselen bir ses herkesi harekete geçmeye davet ediyor. Adeta zamanın ruhuna dokunan bu çağrı, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekiyor.
Bir araya gelen Türk kuruluşları -ki aralarında üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve meslek odaları var- ortak bir bildiriye imza attı. Bu bildiri öyle sıradan bir metin değil, içinde yürek yangını taşıyan satırlardan oluşuyor.
Uluslararası Topluma Sert Eleştiri
Dünya liderleri ne yapıyor? Bu soru metnin tam kalbinde yer alıyor. Bildiride, uluslararası toplumun Gazze'de yaşananlara seyirci kaldığı vurgulanıyor. Sanki bir insanlık sınavından geçiyoruz ve maalesef çoğu ülke bu sınavda kırık not alıyor.
Şu cümleler özellikle dikkat çekici: "Dünya, Gazze'de insanlığın gözleri önünde işlenen suçlara karşı sessiz kalmayı sürdürüyor. Bu sessizlik, mağdurların çığlıklarını bastırmaya yetmiyor."
Gazze İçin Somut Talepler
Peki ne istiyorlar? İşte madde madde:
- Gazze'nin derhal işgalden kurtarılması
- Toprakların gerçek sahiplerine iadesi
- İnsani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması
- Uluslararası hukukun etkin şekilde uygulanması
Bu talepler aslında o kadar temel ki -insan olmanın gereği diyebiliriz- ancak ne yazık ki hala gerçekleşmiş değil.
Türkiye'nin Rolü ve Sorumluluğu
Türkiye'nin bu konudaki duruşu gerçekten takdire şayan. Coğrafi konumu ve tarihi bağları nedeniyle bölgede önemli bir aktör olan Türkiye, bu krizde taraf olmak yerine çözümün parçası olmayı seçiyor.
Bildiride şu ifadeler oldukça manidar: "Türkiye, sadece bölgesel değil küresel bir sorumluluk üstleniyor. Bu çağrı, insanlık adına atılmış tarihi bir adımdır."
Sonuç olarak, bu bildiri sadece kağıt üzerinde kalan bir metin değil. Aksine, Türkiye'nin insani diplomasideki kararlılığının bir göstergesi. Dünya bu çağrıya kulak verecek mi? Cevabını hep birlikte göreceğiz.