İstanbul'da gerçekleşen TRT World Forum 2024, adeta küresel diplomasinin nabzını tutan bir arenaya dönüştü. Forumun en dikkat çeken oturumlarından birinde, Filistin meselesi tüm çıplaklığıyla masaya yatırıldı. Katılımcıların ortak görüşü şuydu: Bu sadece bir bölgesel sorun değil, uluslararası sistemin adalet anlayışının da bir sınavı.
Gazze'de yaşanan insani dramı anlatmak için kelimeler neredeyse yetersiz kalıyor. BM verilerine göre son altı ayda hayatını kaybeden sivil sayısı 30 bini aşmış durumda. Rakamlar soğuk geliyor kulağa, değil mi? Ama her bir sayının arkasında silinmez acılar var.
Çifte Standartların Perde Arkası
Foruma konuşmacı olarak katılan uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Ammar Ali Hassan'ın sözleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor: "Batı'nın insan hakları söylemiyle Filistin'deki uygulamaları arasındaki uçurum, artık gizlenemez boyutta. Aynı standartlar neden farklı coğrafyalarda farklı işliyor?"
Bu soru, forum boyunca defalarca gündeme geldi. Katılımcıların üzerinde durduğu en önemli noktalardan biri de medyanın rolüydü. Ana akım medyanın çoğu zaman tek taraflı haber yapması, gerçeklerin tam olarak anlaşılmasını engelliyor. Oysa gerçek adalet, herkesin hikayesini duyabilmekten geçmiyor mu?
Uluslararası Kurumların Sessizliği
Foruma damga vuran bir diğer başlık da BM ve diğer uluslararası kuruluşların etkisizliği oldu. Bir katılımcının dediği gibi: "BM Güvenlik Konseyi'ndeki veto yetkisi, adeta bir 'adalet freni'ne dönüşmüş durumda."
Peki bu kilitlenmişlikten çıkış yolu var mı? Uzmanlar, çözüm için birkaç temel öneride bulundu:
- Bağımsız medya kuruluşlarının daha aktif rol alması
- Sivil toplum örgütlerinin baskı mekanizmalarını güçlendirmesi
- Uluslararası hukukun taraflı uygulanmasına karşı küresel dayanışma
- Ekonomik ve diplomatik yaptırımların daha etkin kullanılması
Forumu izlerken aklıma şu soru takıldı: Acaba dünya, Filistin'de olup bitenleri gerçekten görmezden gelebilir mi? Yoksa bu sessizlik, gelecekte hepimizin pişmanlıkla anacağı bir tarih sayfası mı olacak?
Sonuç olarak, TRT World Forum'un bu oturumu bize şunu gösterdi: Filistin meselesi artık sadece Ortadoğu'nun değil, tüm insanlığın vicdan muhasebesi haline gelmiş durumda. Küresel adalet denilen kavram, bu sınavdan geçer not alabilecek mi? Cevabını hep birlikte göreceğiz.