Yıldız'dan Myanmar'daki Müslümanlara Çağrı: 'Arakan Sorunu İnsanlık Vicdanını Yaralıyor'
Yıldız'dan Arakanlı Müslümanlar İçin Çağrı

Dünya sahnesinde adeta bir insanlık dramının yaşandığı Myanmar'ın Arakan bölgesi... Oradaki Müslüman kardeşlerimizin çektiği acılar, vicdan sahibi her insanı derinden sarsıyor. Prof. Dr. Yusuf Ziya Yıldız da bu konuda adeta bir sese dönüşerek önemli açıklamalarda bulundu.

Aslında mesele sandığımızdan çok daha karmaşık. Yıllardır devam eden bu zulüm, artık görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaşmış durumda. Yıldız'ın da altını çizdiği gibi, burada temel bir insan hakları ihlali söz konusu.

Uluslararası Toplum Nerede?

Şu soruyu sormadan edemiyor insan: Dünya bu zulme niye seyirci kalıyor? Yıldız'ın ifadeleri aslında her şeyi özetler nitelikte. "Uluslararası toplumun bu konuda daha etkin rol alması gerekiyor" diyor ve ekliyor: "Bu mesele sadece Myanmar'ın iç meselesi olmaktan çıkmıştır."

Gerçekten de öyle değil mi? İnsanlık adına yara alan bu durum, hepimizi ilgilendiriyor. Yıllardır süren şiddet, zulüm ve insanlık dışı muameleler - inanın - hepimizin vicdanını yaralıyor.

Çözüm Önerileri Neler?

Peki ne yapmalı? Yıldız'ın bu konuda somut önerileri var:

  • Öncelikle uluslararası baskı mekanizmaları harekete geçirilmeli
  • BM başta olmak üzere küresel örgütler daha aktif rol almalı
  • İnsani yardım koridorları derhal açılmalı
  • Bölgeye bağımsız gözlemci ekipleri gönderilmeli

Aslında çözüm yolları mevcut - yeter ki irade gösterilsin. Yıldız'ın da vurguladığı gibi, "Bu sorunun çözümsüz kalması için hiçbir neden yok."

Düşünsenize, kendi vatanlarında mülteci konumuna düşmüş insanlar... Temel insani haklardan mahrum bırakılmış, adeta görünmez kılınmaya çalışılan bir topluluk. Bu durum, 21. yüzyılda yaşadığımızı unutturan türden.

Türkiye'nin Rolü

Türkiye'nin bu konudaki tutumu gerçekten takdire şayan. Yıldız'ın da altını çizdiği gibi, ülkemiz başından beri Arakanlı Müslümanların yanında yer aldı. İnsani yardımlar, diplomatik girişimler - tüm bu çabalar aslında Türkiye'nin insani diplomasideki kararlı duruşunu gösteriyor.

Fakat - itiraf etmek gerekirse - tek başımıza bu sorunu çözmemiz mümkün değil. Uluslararası toplumun da üzerine düşeni yapması şart.

Sonuç olarak, Arakan meselesi sadece dini değil, temelde insani bir mesele. Yıldız'ın da dediği gibi, "İnsan olmanın gereğini yerine getirmek hepimizin görevi." Umarım bu çağrılar bir gün karşılık bulur ve Arakanlı kardeşlerimiz için daha aydınlık günler gelir.