Yunanistan'dan Vahim Karar: Batı Trakya'da 3 Türk Okulu Daha Kapatıldı!
Yunanistan Batı Trakya'da 3 Türk Okulunu Daha Kapattı!

Yunanistan'ın Batı Trakya'da yaşayan Türk azınlığa yönelik eğitim alanındaki baskıcı politikaları her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. Durum gerçekten içler acısı. Rodop iline bağlı birkaç köyde daha, Türk çocuklarının eğitim gördüğü okulların kapatılması kararı, adeta eğitim hakkına vurulmuş bir darbe oldu.

Şimdi size olanları anlatayım. Filira (Çiçekdağı), İdil (Kuştepe) ve Sirkeli köylerindeki okullar… Burası küçük yerler, evet. Öğrenci sayıları da az. Ama mesele sadece sayılarla ilgili değil ki! Yunan makamları, 'yetersiz öğrenci' bahanesini öne sürerek bu okulların kapısına kilit vurdu. Peki, alternatif ne? Çocuklar, kilometrelerce uzaktaki okullara gitmek zorunda bırakılıyor. Bu, minik yavrular için hem fiziksel hem de psikolojik anlamda ağır bir yük.

Oysa 1923 Lozan Antlaşması çok net. Azınlık hakları garanti altında. Yunanistan'ın bu antlaşmaya aykırı hareket etmesi, uluslararası hukuku hiçe sayması anlamına geliyor. Üstelik bu, ilk defa yaşanan bir olay değil. Son yıllarda yüzlerce azınlık okulu benzer gerekçelerle kapatıldı. Sistematik bir yok etme politikasıyla karşı karşıyayız.

Peki, Bu Durumda Aileler Ne Yapıyor?

Veliler çaresiz. Çocuklarının kendi kültürleri ve dilleriyle eğitim almasını istiyorlar ama Yunan devleti buna izin vermiyor. Adeta bir kültür erozyonu yaşanıyor. Yunanca eğitim veren okullara gitmek zorunda kalan Türk çocukları, zamanla kendi kimliklerinden uzaklaşıyor. Acı ama gerçek.

Batı Trakya Türkleri, bu haksız uygulamalara karşı seslerini duyurmaya çalışıyor. Sivil toplum kuruluşları, konuyu sürekli gündemde tutuyor. Uluslararası kuruluşlara başvurular yapılıyor. Ancak Yunanistan, bu çağrılara kulak tıkıyor. Hatta bazı STK'ları 'aşırıcı' olarak nitelendirip baskı altına alıyor. İnanılır gibi değil!

Bu olay sadece bir eğitim meselesi değil. Aynı zamanda bir insan hakları krizi. Bir ülkenin, kendi vatandaşlarının temel haklarını bu şekilde gasp etmesi, 21. yüzyılda kabul edilemez. Avrupa Birliği'nin kurucu değerleriyle alay edercesine bir tutum sergileniyor.

Peki Ya Türkiye'nin Tepkisi?

Türkiye, konuyu diplomatik kanallardan sık sık gündeme getiriyor. Yunanistan'ı uluslararası anlaşmalara uymaya davet ediyor. Fakat somut bir sonuç alınamıyor. Yunan tarafı, konuyu iç işleri olarak görüp dış müdahalelere kapalı olduğunu belirtiyor. Oysa insan hakları evrensel bir mesele, iç işi olmaktan çıkmış durumda.

Sonuç olarak, Batı Trakya'daki Türk azınlık, varlığını sürdürme mücadelesi veriyor. Eğitim, bu mücadelenin en önemli cephesi. Okulların kapatılması, sadece binaların kapanması demek değil. Aynı zamanda bir kültürün, bir kimliğin, bir geleceğin yok edilmesi anlamına geliyor. Yunanistan'ın bu acımasız politikaları derhal son bulmalı. Dünya, bu insanlık dramına seyirci kalmamalı.