Heyecan dorukta! Kıbrıs meselesinin seyrini değiştirebilecek nitelikte bir buluşma nihayet gerçekleşti. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile ilk kez yüz yüze görüştü. Bu buluşma, adanın geleceği için son derece önemli sinyaller verdi.
Görüşme, Lefkoşa'daki Cumhurbaşkanlığı'nda gerçekleşti ve tam tamına bir buçuk saat sürdü. Kim bilir, o kapalı kapılar ardında hangi kelimeler döküldü, hangi diplomatik manevralar masaya yatırıldı? İşte tüm detaylar...
“Egemen Eşitlik ve Uluslararası Statü Vurgusu”
Tatar, Holguin’e hiç tereddüt etmeden KKTC’nin temel pozisyonunu net bir şekilde iletti. “Artık eski müzakere süreçlerine dönüş yok,” dedi adeta. “Yeni bir sayfa açılacaksa, bu sayfada egemen eşitlik ve uluslararası statümüz tanınmalı.” Oldukça sert ve kararlı bir dil, kabul edersiniz.
Kolombiyalı diplomat Holguin ise bu ziyaretiyle ikinci tur temaslarını başlatmış oldu. Amacı belli: Her iki tarafın da görüşlerini dinleyip BM Genel Sekreteri'ne kapsamlı bir rapor sunmak. Zorlu bir görev!
Dayanıklılık (Sumud) Felsefesi Masada
Belki de en dikkat çekici nokta, Tatar’ın ‘sumud’ yani ‘dayanıklılık’ felsefesine yaptığı vurguydu. Bu, Türk tarafının artık sabrının ve direncinin bir göstergesi. “Biz buradayız ve buradan gitmiyoruz,” mesajının diplomatik bir ifadesi adeta.
Görüşmede ayrıca, Doğu Akdeniz'deki son gelişmeler ve hidrokarbon kaynakları gibi ekonomik potansiyel taşıyan konular da ele alındı. Ekonomik iş birliği, belki de çözümün anahtarı olabilir mi? Bu, merakla takip edilecek bir soru işareti.
İleriye Dönük Adımlar
Holguin’in programı oldukça yoğun. İlerleyen günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis ile de bir araya gelecek. Taraflar arasındaki uçurum derin; ortak bir zemin bulmak için oldukça fazla diplomatik beceri gerekecek.
Türk tarafı, iyi niyetle yaklaşıyor ancak geri adım atacakmış gibi görünmüyor. “Gerçekçi olmayan hayaller peşinde koşmak yerine, yeni fikirlere açığız,” diyor Tatar. Sonuç? Kıbrıs davası, uluslararası diplomasinin en sıcak ve en çetrefilli meselelerinden biri olmaya devam ediyor.
Peki, sizce bu tarihi görüşme yeni bir umut ışığı olabilir mi? Yoksa Kıbrıs’taki statüko değişmeden devam mı edecek? Cevabını zaman gösterecek.