TBMM Başkanı Kurtulmuş'un TUSAŞ Şehitleri İçin Dokunaklı Anma Konuşması: 'Aziz Hatıraları Ebediyen Yaşayacak'
Kurtulmuş'tan TUSAŞ Şehitleri İçin Dokunaklı Anma

Tam da o bildiğimiz kasvetli Ankara sabahlarından birinde, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un sesiyle çınladı hava. Öyle sıradan bir açıklama değildi bu - yüreklere işleyen, zamanın donduğu o anlardan biri.

Şöyle bir düşünün: TUSAŞ'ta görev başında şehit düşen o isimsiz kahramanlar... Kurtulmuş, işte onlardan bahsediyordu. "Aziz hatıraları ebediyen yaşayacak" derken, sesindeki o titreme hepimizi sarıverdi.

Bir Milletin Hafızası Asla Silinmez

Belki de en çarpıcı olan şuydu: "Bu milletin hafızası asla silinmeyecek" sözleri. Sanki her kelimesiyle, kaybettiklerimizin ruhuna bir söz veriyor gibiydi. O an, hepimiz aynı şeyi hissettik - evet, unutmayacağız.

Konuşmanın ortasında bir an durdu Kurtulmuş. Gözlerindeki o derin ifadeyi tarif etmek zor - hem bir liderin kararlılığı, hem de bir insanın hüznü vardı içinde. İnanın, odada iğne düşse duyulurdu.

Görev Başında Şehit Olmak

TUSAŞ... Türkiye'nin gururu, savunma sanayimizin kalbi. Orada çalışmak zaten başlı başına bir vatan hizmeti. Peki ya orada can vermek? İşte o, kelimelerin yetmediği bir fedakarlık.

Kurtulmuş'un şu sözleri hâlâ kulaklarımda: "Vatan için, millet için canlarını feda edenler..." Cümle bitmedi ama herkes ne demek istediğini anladı. Bazen suskunluk, en güçlü konuşmadır çünkü.

Anma töreni - evet, resmi bir etkinlikti ama çok daha fazlasıydı. Orada hissettiğimiz şey, resmiyetin çok ötesindeydi. Sanki hep birlikte, kaybettiklerimizle bir bağ kuruyorduk.

Gelecek Nesillere Aktarılacak Miras

Peki ya sonra? Kurtulmuş bunu da düşünmüş belli ki. "Gelecek nesillere aktarılacak bir mirastan" bahsetti. Haklı da - çocuklarımız büyüdüğünde, bu kahramanların hikayelerini bilecekler mi? İşte asıl mesele bu.

Şu an düşünüyorum da... Belki de en önemli şey, bu anmaların sadece formalite olmaması. Kurtulmuş'un konuşması öyle değildi işte. İçten, yürekten, samimi.

Tören bittiğinde herkes dağılırken, garip bir his vardı havada. Sanki hepimiz biraz daha sorumlu hissettik kendimizi. O şehitlerin emanetine sahip çıkma konusunda.

Son söz? Belki de şu: Bazı kayıplar zamanla unutulmaz, sadece dönüşür. Bu anma da öyle bir şeydi işte - bir vedadan çok, yeni bir bağ kurma anı.