
Dün Meclis koridorlarında sıradan bir gün yaşanmadı. Öyle anlar oldu ki, sert siyasetin soğuk yüzü yerini insani duygulara bıraktı. Sanki zaman durmuş, herkes o anın büyüsüne kapılmıştı.
Sabah oturumu başlarken kimse böylesine yoğun duygular yaşanacağını tahmin edemezdi. Belki de yıllardır birikenler, bir anda patladı. Önce sessizlik... Sonra gözyaşları...
Tarihe Geçecek O Konuşma
Bir milletvekilinin söz alışıyla her şey değişti. O anlatırken, salondakiler nefesini tuttu. Kelimeler adeta havada asılı kaldı. "Bunca yıldır bu kürsüde konuşurum," diye başladı söze, "ama bugün kalbim dilime dolandı."
Kürsüde titreyen sesler, salonun dört bir yanında yankılandı. Kimi zaman gülümsemeler, kimi zaman derin iç çekişler... İnsan olmanın ortak paydasında buluşulan nadir anlardan biriydi bu.
Koltuklar Arasında Duygu Sel
Şaşırtıcı olan, bu duygusal atmosferin partiler üstü bir birliktelik yaratmasıydı. Normalde sert tartışmaların yaşandığı koltuklar arasında, o gün samimi sarılmalar görüldü. Siyasetin insani yüzü, tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı.
- Yılların siyasetçileri gözyaşlarını tutamadı
- Genç vekiller bu atmosferden derinden etkilendi
- Basın tribününden alkış sesleri yükseldi
Belki de uzun zamandır unuttuğumuz bir gerçekti bu: Siyasetin merkezinde insan var. Rakamlardan, istatistiklerden öte, yüreklerin attığı bir yer burası.
Sonrası: Duyguların Siyasete Yansıması
Günün ilerleyen saatlerinde, bu duygusal atmosferin etkisiyle bazı önemli kararlar alındı. Sanki o anlar, normal şartlarda uzun süren tartışmaları birkaç dakikaya sığdırmıştı. "Bugün Meclis'in ruhu değişti," diyordu bir gözlemci.
Akşam oturumuna gelindiğinde ise her şey normale dönmüş gibiydi. Ama o gün orada bulunanlar için, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Siyasetin soğuk savaş alanı, bir günlüğüne de olsa insanlığın sıcaklığına yenik düşmüştü.