DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TBMM'de düzenlenen parti grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin İmralı'daki çözüm süreciyle ilgili çağrılarını tarihi bir adım olarak değerlendirdi.
Bahçeli'nin Çağrısı Tarihi Sorumluluk
Bakırhan konuşmasında, Devlet Bahçeli'nin komisyonun çözümün asıl muhatabı Abdullah Öcalan'la görüşmesi yönündeki ifadelerini son derece önemli ve takdire değer bulduğunu belirtti. MHP liderinin 'Komisyon gitmiyorsa ben giderim' sözlerinin tarihi bir sorumluluk alma cesareti gösterdiğini vurgulayan Bakırhan, Bahçeli'nin '3 maymunu oynamaktan vazgeçelim' çağrısını da isabetli bulduğunu ifade etti.
Adalet Sistemine Eleştiriler
DEM Parti lideri, Türkiye'deki adalet sistemine yönelik eleştirilerini de dile getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan 3 bin 900 sayfalık iddianameyi 'labirent' olarak nitelendiren Bakırhan, iddianamede nedensellik bulunmadığını ve içine girildikçe kaybolunan bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Bakırhan, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve İnfaz Kanunu'nun değişmesi gerektiğini savunurken, Terörle Mücadele Kanunu'nun tamamen kaldırılması gerektiğini ifade etti. Düşünce suç olmamalı, basın özgür olmalı ve ifade özgürlüğü güvence altına alınmalı diyen Bakırhan, adaletin seçici olamayacağını vurguladı.
Komisyona Tarihi Görev
Bakırhan, barış komisyonunun artık uzatmadan bir an önce İmralı'ya gitme konusunda cesurca bir karar alması gerektiğini belirtti. Geçiş yasasının netleştirilmesi, özgürlük yasalarının tarif edilmesi ve ihtisas komisyonlarının harekete geçirilmesi gerektiğini söyleyen DEM Parti lideri, komisyonun tarihin doğru yerinde durduğuna inandığını ifade etti.
100 yıllık tarihi bir meseleyi çözdükleri için kimi eleştirilere katlanmaları gerektiğini belirten Bakırhan, barış sağlandığında 86 milyon insanın kendilerine dua edeceğini söyledi. Meclis komisyonunun bir gün bile kaybetmeden kararını alarak İmralı'ya gitmesi gerektiğini vurgulayan Bakırhan, bu sürecin siyasi uyuşmazlık odağı haline getirilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
