Ankara'da siyasi gerilim yine tavan yapmış durumda. CHP'nin Olağanüstü Kurultay çağrısı, beklenildiği gibi, partinin içinde küçük bir fırtına koparmayı başardı. Mustafa Sarıgül ve ekibinin itirazları, parti yönetiminin masasına sert bir şekilde çarptı ve geri tepti.
Peki ne oldu? Parti Meclisi, dün akşam saatlerinde kritik bir toplantıya girdi. Ortalık gergindi, havada bir şeyler olacağı belliydi. Ve oldu da... İtirazlar, madde madde ele alındı ve nihayetinde 'esas yönünden' reddedilme kararı çıktı. Yani, 'Bu itirazları değerlendirmeye bile gerek yok' denildi adeta.
İtirazın Kaderi: Ret
Sarıgül ve 41 imzanın öne sürdüğü argümanlar, yönetim nezdinde hiçbir karşılık bulamadı. Toplantıya katılanların anlattığına göre, tartışmalar hararetli geçti ama sonuç değişmedi. Ret kararının gerekçesi olarak, itiraz dilekçesinde imzası bulunan bazı isimlerin aslında kurultay talebine destek vermemiş olması gösterildi. Büyük bir iddia!
Bu, partinin resmi söylemi. Diğer taraftan ise sessiz bir hayal kırıklığı ve belki de öfke var. Ankara İdare Mahkemesi'ne yapılacak bir başvurunun ayak sesleri şimdiden duyulmaya başlandı. Siyasetin sarp yollarında yeni bir hukuk mücadelesi mi başlıyor? Öyle görünüyor.
Süreç Nasıl İşleyecek?
Parti tüzüğü, böyle bir ret kararı sonrası yapılacakları açıkça belirlemiş: Yargı yolu açık. Şimdi gözler, idare mahkemesine çevrilecek. Mahkeme süreci hızlı ilerler mi, yoksa kurultay tarihine yetişemez mi? Hepsi birer soru işareti.
Öte yandan, Genel Başkan Özgür Özel'in çağrısıyla 9 Haziran'da toplanması planlanan kurultay için hazırlıklar devam ediyor. Ret kararı, bu süreci hızlandırmış olabilir mi? Kesinlikle. Ancak, içerideki muhalif seslerin tamamen sustuğunu söylemek için henüz çok erken.
Son dönemde CHP'de yaşananlar, siyasetin asla doğrusal ilerlemediğinin bir kanıtı gibi. Her hamle, bir karşı hamleyi doğuruyor. Bugün ret kararı çıktıysa, yarın başka bir gelişme hepimizi şaşırtabilir. Bekleyip göreceğiz.
