
Ankara'da siyasetin nabzı bugün her zamankinden farklı atıyor. CHP genel merkezinde adeta fırtına öncesi sessizlik hâkim. Öyle ki koridorlardaki gerginlik neredeyse elle tutulur derecede.
Gürsel Tekin'in genel başkan yardımcılığı görevini devralması, parti içinde beklenmedik dalgalanmalara yol açtı. Kimileri bu atamayı "taze kan" olarak yorumlarken, kimileriyse "eski köye yeni adet" getirildiğini fısıldıyor kulislere.
Kulislerde Fısıltılar: "Bu İşin Sonu Hayırlı Değil"
Partinin deneyimli isimlerinden biri, ismini vermemek kaydıyla, durumu şöyle özetliyor: "Aslına bakarsanız bu atama sürpriz olmadı. Ama öngörülemeyen sonuçları olabilir. İçerideki bazı gruplar pek de memnun görünmüyor."
Ve ekliyor: "Hani derler ya, ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bu kadar mırın kırın ediliyorsa, demek ki gerçekten kayda değer bir durum var."
Tekin'in Yükü Ağır: Sadece Protokol Değil, Siyasi Angarya
Gürsel Tekin'in üstlendiği rol, sıradan bir protokol görevinden çok daha fazlasını içeriyor. Parti içi iletişimi yönetmek, farklı fraksiyonlar arasında köprü kurmak ve –belki de en zoru– tarafları ikna edici argümanlarla yatıştırmak.
Bildiğiniz üzere, siyasette denge unsuru olmak her babayiğidin harcı değil. Hele ki CHP gibi köklü ve fraksiyonlara ayrılmış bir partide.
Ankara'nın Siyasi Havası: Gergin, Belirsiz, Hareketli
Başkentteki siyasi gözlemciler, bu atamanın önümüzdeki günlerde parti içi dinamikleri önemli ölçüde etkileyeceğini düşünüyor. Kimi analistler "istikrar adına olumlu" bulurken, kimi ise "yeni gerilimlere gebedir" diye yorumluyor.
Şahsi fikrimi sorarsanız, bu tür atamalar her zaman risk barındırır. Nihayetinde siyaset, dengeler üzerine kurulu bir oyundur. Ve bazen en iyi niyetli hamleler bile beklenmedik sonuçlar doğurabilir.
Önümüzdeki günlerde CHP'nin içinden geçeceği bu süreç, hem parti hem de Türkiye siyaseti açısından oldukça kritik. Gürsel Tekin'in bu sınavdan nasıl çıkacağını hep birlikte göreceğiz.