
Ankara'nın puslu siyaset havası bugün daha da ağırlaştı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yargı kurumlarına yönelik olağanüstü sert çıkışları, adeta bir siyasi depremin artçı sarsıntılarını haber veriyor.
Özel'in -kelimenin tam anlamıyla- yargıyı hiçe sayan açıklamaları, partisi içinde zaten var olan gerilimi daha da körükledi. İçerideki fırtına o kadar güçlü ki, dışarıdan duyulmaya başlandı bile.
Kritik Soru: Neden Şimdi?
Aslında herkesin aklındaki soru bu: Neden tam da bu anda? Özel, partisinin içindeki kaos ortamında yargıyı hedef tahtasına koyarak neyi amaçlıyor? Belki de dikkatleri başka yöne çekmek istiyor—kim bilir?
Siyaset koridorlarında fısıltılar dolaşıyor. Dedikodular, önümüzdeki günlerde çok daha büyük bir patlamanın yaşanabileceğini söylüyor. Özel'in bu radikal çıkışı, belki de içerideki muhalefete bir gözdağı verme stratejisinin parçası.
Yargıya Meydan Okuma
Özel'in açıklamalarındaki en çarpıcı nokta, yargı kurumlarını açıkça hedef almasıydı. Bu, Türk siyasi tarihinde pek de alışık olunmayan bir durum. Muhalefet liderlerinden gelen bu tür bir dil, genellikle arka planda çok daha derin krizlerin habercisi olur.
Peki ya sonra? Bu söylemlerin yargı kurumları nezdinde nasıl bir karşılığı olacak? Ve belki daha önemlisi, seçmen bu söylemleri nasıl yorumlayacak?
Ankara'daki siyaset uzmanları, Özel'in bu hamlesini 'son derece riskli' buluyor. Bir yandan partisindeki muhalif sesleri bastırmaya çalışırken, diğer yandan yargıyla açıktan açığa çatışmaya girmek... Bu, siyasi intihar mı yoksa dahiyane bir strateji mi? Zaman gösterecek.
Şu an için kesin olan bir şey var: CHP'nin içinde bir fırtına kopuyor ve bu fırtına sadece partiyi değil, Türkiye siyasetinin genelini etkileyecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde çok daha sıcak gelişmeler yaşanabilir.