İnternetin derin sularında yüzen bir sahtekarlık dalgası daha ortaya çıktı. CHP'nin adı kullanılarak yürütülen e-imza kampanyalarının tamamen sahte olduğu anlaşıldı. Parti yetkilileri, bu duruma adeta 'kan kusuyor'.
"Vatandaşlarımızı uyarıyoruz" diyen CHP sözcüsü, ses tonundaki öfkeyi gizleme gereği bile duymadan açıklama yaptı. Sanki bir dedektif filminden fırlamış gibi duran bu olayda, parti logosu ve resmi görseller kötü niyetli kişilerce kullanılmış.
Hukuk Masaya Yumruğunu Vurdu
CHP'nin hukuk ekibi, durumu öğrenir öğrenmez harekete geçti. (Ki bu ekibin son zamanlarda oldukça yoğun çalıştığını söylemeden geçmeyelim.) Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, sosyal medya platformlarına resmi başvurular yapıldı.
- Sahte kampanyaların yayınlandığı siteler tespit edildi
- İlgili yerlerden içeriklerin kaldırılması istendi
- Vatandaşlardan gelen şikayetler değerlendirilmeye alındı
Bu arada, kimilerine göre 'masum bir eylem' gibi görünen bu durumun aslında ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini anlatmaya gerek var mı? Dijital dünyada kimlik avı ve sahtecilik artık çocuk oyuncağı değil!
"Bize Atılan İftiraların Peşindeyiz"
Parti yetkililerinin sözleri keskin bir bıçak gibi: "Bu tür sahtekarlıklara asla göz yummayacağız. Hukukun tüm imkanlarını kullanacağız." Sanki bir polisiye romanın diyalogları gibi değil mi?
Peki ya vatandaşlar? Onlara düşen, karşılaştıkları şüpheli durumları partiyle paylaşmak. CHP'nin resmi iletişim kanalları dışındaki her türlü 'kampanya'ya temkinli yaklaşmakta fayda var.
Sonuç olarak, bu olay bize şunu gösterdi: Dijital dünyada güven her zamankinden daha kırılgan. Siyasi partiler bile sahtecilikten nasibini alıyorsa, gerisini siz düşünün...
