Ankara'da siyaset arenasında dün akşam saatlerinde yaşanan bir gelişme, adeta bomba etkisi yarattı. CHP'li bazı milletvekillerinin, tamı tamına 587 sayfalık Barış Yarkadaş iddianamesini sadece yarım saat içinde 'okuduğunu' iddia etmesi, hem siyasi çevrelerde hem de seçmenler arasında büyük bir şaşkınlık ve öfkeyle karşılandı.
Olayın detaylarına bakıldığında, durumun vahameti daha da netleşiyor. Dakika hesaplaması yapacak olursak -ki yapmazsak olmaz- 30 dakikada 587 sayfa okumak, sayfa başına yaklaşık 3 saniyeden bile az bir süre demek. Bu tempoda, insanın sayfaları çevirmesi bile neredeyse imkansızken, içeriği anlaması hiç mümkün değil.
Seçmenlerden Sert Tepki: "Artık Yeter!"
Sokaktaki vatandaşın tepkisi ise oldukça net ve sert. "Bizi tam anlamıyla enayi yerine koyuyorlar" diyen bir seçmen, yüzündeki hayal kırıklığını gizleyemiyor. Bir başkası ise "Bu kadar da olmaz artık!" çıkışıyla durumu özetliyor adeta.
Öyle ya, koskoca milletvekilleri, ülkenin geleceğini etkileyecek önemdeki bir belgeyi, bir dizi film izler gibi 'hızlıca geçiştirmeye' kalkışıyor. Bu durum, sadece o milletvekillerinin değil, tüm siyasi sistemin ciddiyetini sorgulatıyor insana.
Peki Bu İşin Aslı Astarı Ne?
Aslında mesele sadece 'okumak' değil tabii ki. Mesele, vekillerin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirip getirmediği. 587 sayfalık bir yasal belgeyi incelemek -hele ki Barış Yarkadaş gibi önemli bir dosyayı- ciddi bir emek ve zaman gerektirir. Bu iş, kahve molası verir gibi halledilebilecek bir mesele değil.
Şimdi insan düşünmeden edemiyor: Acaba bu vekiller gerçekten okuyup anladılar mı, yoksa sadece 'okumuş gibi' mi yaptılar? Cevabı tahmin etmek zor değil aslında.
Siyasetin Ciddiyet Sorunu
Bu olay, Türk siyasetindeki bazı temel sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Vekillerin, seçmenlerine karşı olan sorumluluklarını hafife alması, ülke meselelerine gereken önemi vermemesi... Tüm bunlar, demokrasimizin sağlığı açısından endişe verici sinyaller veriyor.
Seçmenler artık daha bilinçli. Eskisi gibi 'göz boyamalara' kanmıyorlar. Sosyal medyada dolaşan yorumlara baktığımızda, halkın bu durumu nasıl gördüğü açıkça belli oluyor: "Sayın vekiller, siz bizi kandırdığınızı sanıyorsunuz ama aslında kendinizi kandırıyorsunuz."
Sonuç olarak, bu skandal niteliğindeki durum, siyasetçilerle halk arasındaki güven bunalımını bir kez daha derinleştirdi. Yarım saatte 587 sayfa okumak mümkün mü? Hayır. Peki bu işin siyasi bedeli ne olacak? Onu zaman gösterecek.