CHP ve DEM Parti arasında 'celladına aşık olma' krizi derinleşiyor
DEM Parti'den Özgür Özel'e sert yanıtlar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi (DEM) Partisi arasında başlayan siyasi gerilim, tarafların karşılıklı açıklamalarıyla derinleşmeye devam ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partisinin 39. Olağan Kurultayı'nda yaptığı bir konuşma, iki parti arasında yeni bir polemik ateşi yaktı.

Özel'in Kurultay Konuşması ve 'Stockholm Sendromu' Vurgusu

CHP'nin gerçekleştirdiği kurultayda kürsüye çıkan Özgür Özel, isim vermeden yaptığı bir değerlendirmede dikkat çekici ifadeler kullandı. Özel, "Bir Stockholm Sendromu’na kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz celladımıza aşık olmamaya davet ediyorum" dedi. Bu sözler, medya ve siyasi çevrelerde DEM Parti, MHP ve AK Parti arasındaki 'Terörsüz Türkiye' sürecindeki iş birliğine yönelik bir eleştiri olarak yorumlandı.

Özel, sonrasında bu sözlerin DEM Parti ile ilişkilendirilmesine itiraz etse de, açıklamanın yankıları giderek büyüdü. DEM Parti tarafından konuya ilişkin yanıtlar peş peşe geldi.

DEM Parti'den Sert Tepki: 'Ucuz Polemik' Suçlaması

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları'nın ilk tepkisinin ardından, partinin diğer Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da bugün TBMM grup toplantısında konuştu. Bakırhan, Özgür Özel'in sözlerini şiddetle eleştirerek, "Ucuz polemikler yapmak siyasetsizliktir" ifadesini kullandı.

Bakırhan, Özel'e seslenerek, "Sayın Özel kurultay kürsüsünden bize 'Celladınıza aşık olmayın' diyor. Biz de soruyoruz biz Meclis'te barış için yasa konuşurken siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler söylüyorsunuz?" diye sordu. Açıklamasında Kürt halkına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Bakırhan, barış yerine polemik yapmanın doğru olmadığının altını çizdi.

'Biz Celladı Çok İyi Tanırız' ve Geçmişe Sert Gönderme

Tuncer Bakırhan'ın konuşmasındaki en çarpıcı bölümlerden biri, 'cellat' tanımına getirdiği kişisel ve tarihsel yanıttı. Bakırhan, "Biz bu bölgedeki halklar olarak celladı çok iyi tanırız. Cellatları mezarlarımızdan, faili meçhullerden, yakılmış köylerimizden direndiğimiz o zindanlardan çok iyi biliriz" dedi.

Geçmişe atıfta bulunan Bakırhan, "Cellatlığımıza soyunan çok oldu ama bizi kurban etmeye kimsenin gücü yetmeyecek" şeklinde konuştu. Ayrıca, "Herkes çok iyi bilsin ki cellat defterini açarsak, geçmişi konuşursak hepiniz borçlu çıkarsınız" diyerek sert bir uyarıda bulundu.

Ana Muhalefete Uyarı: 'Bu Düşünce Kaybettirir'

Bakırhan, konuşmasının son bölümünde tüm siyasi aktörleri polemik dilinden uzaklaşmaya ve çözüme katkı sunmaya davet etti. CHP'ye yönelik doğrudan bir siyasi uyarıda bulunarak, ana muhalefet partisinin tutumunun önemine değindi.

"Ana muhalefet partisi, süreç karşıtlarının çekim merkezi olmaya adaysa büyük yanlış yapar" diyen Bakırhan, "Ana muhalefet buradan iktidara yürürüm düşüncesindeyse büyük kaybeder" ifadelerini kullandı. Bakırhan, barış ve demokrasiden yana olan herkesi açık konuşmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırdı.

Bu gelişmeler, Türkiye siyasetinde muhalefet bloku içindeki tartışmaların ve arayışların yeni bir evreye girdiğini gösteriyor. 'Celladına aşık olma' metaforu üzerinden yürüyen bu polemik, siyasi dil ve ittifaklar konusundaki derin fikir ayrılıklarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.