CHP'de son günlerde yaşanan gerilimlere bir de Gürsel Tekin'den bomba gibi açıklama geldi. Tekin, partililere adeta rest çekerek "Ben Aziz Yıldırım ve İhsan Aktas'ın arkadaşı değilim" dedi. Bu sözler, parti koridorlarında şok etkisi yarattı.
Olaylar, partinin üst düzey yönetiminde yaşanan görüş ayrılıklarının iyice su yüzüne çıktığı bir dönemde patlak verdi. Tekin'in bu çıkışı, aslında uzun süredir devam eden bir iç hesaplaşmanın da fitilini ateşlemiş oldu.
Yüzlerine Karşı Söyledi
Tekin'in bu sözleri parti mensuplarının yüzüne karşı söylemesi ise işin en dikkat çekici yanı. Hiç tereddüt etmeden, çekinmeden ve net bir şekilde ifade ettiği bu cümleler, siyaset arenasında yankılanmaya devam ediyor.
Peki ama neden böyle bir açıklamaya gerek duydu? Aslına bakarsanız, parti içindeki bazı gruplaşmalar ve ittifaklar uzun süredir konuşuluyordu. Tekin'in bu hamlesi, adeta bir özeleştiri niteliği taşıyor.
Arka Plan Ne?
Siyasetin arka koridorlarında fısıltılar dolaşıyor. Kimi "Bu bir hesap sorma şekli" diyor, kimi ise "Parti içi dengeleri yeniden şekillendirme hamlesi" yorumunu yapıyor. Gerçek şu ki, Tekin'in bu çıkışı hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının sinyallerini veriyor.
Öte yandan, bu durum CHP'nin geleceği açısından da oldukça kritik. Parti içindeki farklı sesler ve gruplar arasındaki bu gerilim, önümüzdeki süreçte yeni kırılmalara neden olabilir mi? Heyecanla bekliyoruz.
Gürsel Tekin'in bu beklenmedik çıkışı, Türk siyasetinin ne kadar dinamik ve öngörülemez olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Siyaset arenasında bugün müttefik olanların yarın rakip olabileceğini hatırlatan bu olay, her şeyin mümkün olduğu bir dünyada yaşadığımızı bir kez daha kanıtlıyor.
