Bugün İstanbul adliyelerinin önü bildik bir kalabalığa sahne oldu. Sabahın erken saatlerinden itibaren toplanan gazeteciler ve siyasi parti temsilcileri, beklenen ismi karşılamak üzere hazır bulundu. Ve o an geldiğinde - saatler 10:00'u gösteriyordu - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sade bir şekilde adliye binasına girdi.
Aslında bu, İmamoğlu'nun savcı karşısına çıktığı ilk sefer değil. Ama bugünkü ifadenin ağırlığı farklıydı. "Casusluk" iddiaları... Bu kelimenin siyasette yarattığı yankı malum. İmamoğlu, savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifade vermek üzere Çağlayan Adliyesi'ndeydi.
Adliyedeki Görüşme Ne Kadar Sürdü?
İşin ilginç yanı, beklenenden daha kısa sürmesiydi. Yaklaşık bir buçuk saat. Evet, sadece bir buçuk saat. İmamoğlu, savcılık ifadesinin ardından adliye önüne çıktığında yüz ifadesi dikkat çekiciydi. O her zamanki gülümsemesinden eser yoktu, ama aşırı tedirgin de görünmüyordu. Sanki rutin bir işi tamamlamış gibiydi.
"Hukuka saygılı bir vatandaş olarak görevimi yaptım" mesajı verdi basına kısa açıklamasında. Daha fazla detay vermedi, veremezdi de zaten. Savcılık soruşturması devam ediyor çünkü.
Siyasi Çevrelerden Tepkiler Yağdı
Bu gelişme siyaset arenasında - tahmin edeceğiniz gibi - hemen yankı buldu. Muhalefet cephesinden gelen açıklamalar, soruşturmanın "siyasi motivasyonlu" olduğu yönündeydi. İktidar kanadı ise daha temkinli bir dil kullanmayı tercih etti. "Yargı sürecinin sonucunu beklemek gerek" temel vurguydu.
Peki ya sokaktaki vatandaş ne düşünüyor? İşte bu çok daha karmaşık. Kimi "adem-i merkeziyet" diyor, kimi "hukuk işliyor" diye yorumluyor. Ortak nokta: herkesin merakla yargı sürecinin nasıl ilerleyeceğini bekliyor olması.
Şu an için net olan bir şey var: Bu dava, önümüzdeki günlerde siyasi gündemi meşgul etmeye devam edecek. İmamoğlu'nun avukatları, müvekkillerinin tamamen masum olduğu konusunda ısrarcı. Savcılık ise delilleri değerlendirme aşamasında.
Sonuç olarak, İstanbul siyasetinin bu hareketli ismi için yeni bir yargı süreci başlamış oldu. Önümüzdeki günlerde nasıl gelişeceğini hep birlikte göreceğiz. Bekleyip görmekten başka çare yok.
