CHP Lideri Özgür Özel, adeta siyasi bir satranç tahtasına dönüşen uluslararası diplomasi koridorlarında önemli bir hamle yaptı. Amsterdam'ın o tarihi havasında, Avrupa Sosyalistler Partisi'nin kongresinde Türkiye'yi temsil etti - ki bu, sandığımızdan çok daha derin anlamlar taşıyor olabilir.
Aslında bakarsanız, bu ziyaret sıradan bir protokol gerekliliğinden çok öteye geçiyor. Özel, kongre kürsüsüne çıktığında sadece bir parti lideri olarak değil, Türkiye'nin demokrasi umudunun bir temsilcisi olarak konuştu. İnsan hakları, hukukun üstünlüğü ve sosyal adalet vurguları, salondaki yüzlerce Avrupalı delegenin zihninde yer edindi.
Uluslararası Arenada Yeni Köprüler
Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Özel'in bu çıkışı, Türk muhalefetinin dış politikada sessiz sedasız bir devrim yaptığının göstergesi. Kongre aralarında yapılan ikili görüşmelerde, Avrupalı sosyal demokratlarla ortak projeler masaya yatırıldı. Kim bilir, belki de önümüzdeki aylarda bu görüşmelerin meyvelerini toplamaya başlayacağız.
Amsterdam'da yaşananlar sadece bir kongre katılımından ibaret değildi. Özel, adeta Türkiye'nin demokratik yüzünü Avrupa'ya yeniden hatırlatan bir elçi gibiydi. Kongre salonundaki o heyecanlı kalabalığın arasında, Türk bayrağının yanında duruşu sembolik açıdan oldukça güçlüydü.
Diplomasinin Gölgedeki Kahramanları
İşin ilginç yanı, bu tür ziyaretlerde asıl önemli olanın kulis görüşmeleri olduğunu hepimiz biliyoruz. Özel'in Avrupalı meslektaşlarıyla ayaküstü yaptığı sohbetler, belki de resmi temaslardan daha verimli geçti. Çay molalarında, koridor sohbetlerinde atılan tohumlar, gelecekte filizlenecek ilişkilerin temelini oluşturuyor.
Düşünsenize, Amsterdam'ın o sisli havasında, tarihi bir binada, Türkiye'nin geleceği hakkında kritik konuşmalar yapılıyor. Kimi zaman bir kahkaha, kimi zaman ciddi bir ifade - tüm bu insani dokular, diplomasinin görünmeyen yüzünü oluşturuyor.
Özel'in bu hamlesi, Türk siyasetinin uluslararası arenada yeniden etkin olma çabasının somut bir göstergesi. Avrupa'nın sosyal demokrat ailesiyle kurulan bu köprüler, sadece bugünü değil, yarını da şekillendirecek potansiyele sahip. Sonuçta siyaset dediğimiz şey, büyük ölçüde doğru zamanda doğru insanlarla bir araya gelmekten ibaret.