Görünüşe göre CHP'nin lideri Özgür Özel, Türkiye'nin iç meselelerini uluslararası platforma taşıma konusundaki ısrarından vazgeçmiyor. Bu seferki hamle, adeta siyasi bir satranç oyununda beklenmedik bir vezir hareketi gibiydi.
Özel, Türkiye'nin demokratik standartları ve hukuk devleti ilkeleri konusundaki endişelerini -bir kez daha- uluslararası arenada gündeme getirdi. Sanki dışarıya seslenmek, içerideki sesini duyurmanın en etkili yoluymuş gibi...
Muhalefetin Diplomatik Stratejisi
Bu son hamle aslında pek de sürpriz sayılmaz. Muhalefet son aylarda adeta bir dış politika ofisi gibi çalışıyor. Özel'in bu girişimi, Türkiye'nin demokrasi karnesine dair uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi amaçlıyor. Peki bu strateji işe yarıyor mu? Cevap, siyasi koridorlarda yankılanmaya devam ediyor.
Aslında olaya şöyle bakmak lazım: Bu tür hamleler, iç siyasetteki dengeleri değiştirmekten çok, dışarıda bir algı oluşturma çabası gibi duruyor. Tabii ki bu durum, iktidar kanadında da ciddi tepkilere yol açıyor.
Uluslararası Arenada Yansımalar
Özel'in bu girişiminin uluslararası medyada nasıl karşılandığı merak konusu. Bazı çevreler bunu 'cesur bir demokrasi hamlesi' olarak yorumlarken, diğerleri 'iç işlerine müdahale' olarak görüyor. İşin ilginci, bu ikilem tam da Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi iklimi yansıtıyor.
Şu kesin ki: Özgür Özel, CHP'nin başına geçtiğinden beri partiye yeni bir soluk getirdiği gibi, dış politika söyleminde de farklı bir çizgi izliyor. Bu son hamle de onun bu yeni yaklaşımının bir parçası.
Peki ya sonuç? Siyasetin doğası gereği, bu tür hamlelerin etkisi zamanla ortaya çıkacak. Ancak şunu söylemek mümkün: Türk siyasetindeki kutuplaşma, artık sınırları aşan bir boyuta ulaşmış durumda.
