
Ankara'da siyaset koridorlarını sallayan bir iddia daha gündeme bomba gibi düştü. Haberlere göre, kırmızı çizgiler bir bir aşılıyor ve muhalefet kanadında kiminle görüşülüp kiminle görüşülmeyeceği konusunda ciddi bir belirsizlik hâkim. Durum böyle olunca, herkesin aklındaki soru aynı: "CHP'nin rotasını kim çiziyor?"
Evet, belki de cevap hiç beklenmedik bir isimde yatıyordur. Sabah gazetesinin bugünkü manşeti, tam da bu sorunun etrafında dönüyor. İddiaya göre, FETÖ ile bağlantıları olduğu öne sürülen ve yurtdışında yaşayan Can Dündar, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in danışmanlığını yapıyor. Hatta daha da ileri giderek, partinin stratejisini ve söylemlerini adeta yeniden şekillendiriyor.
Görüşmeler ve İletişim Kanalları
Kaynaklar, Dündar ile Özel arasında düzenli görüşmeler olduğunu ve hatta bu görüşmelerin bazen saatlerce sürdüğünü belirtiyor. Tabii burada akla hemen şu soru geliyor: "Bir zamanlar Türkiye'nin güvenliğine kasteden bir yapıyla ilişkili olduğu iddia edilen biri, nasıl oluyor da ana muhalefet partisinin liderine akıl hocalığı yapabiliyor?"
İşin daha da ilginç tarafı, bu iletişimin sadece bire bir görüşmelerle sınırlı kalmadığı yönünde. Bazı raporlar, yurtdışından gelen talimatların ve metinlerin, partinin günlük siyasetine doğrudan yansıdığını öne sürüyor. Kimi zaman söylemlerde, kimi zaman ise meclis stratejilerinde bu etkinin izlerini görmek mümkünmüş.
CHP İçindeki Tepkiler ve Sessizlik
Peki ya CHP içinde bu duruma nasıl bakılıyor? Doğrusu, partinin bu konuda net ve tek yürek bir tavır sergilediğini söylemek oldukça güç. Bazı isimler konuya mesafeli yaklaşırken, kimileri ise "Bu tür iddiaların amacı muhalefeti yıpratmaktır" diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.
Ama şu bir gerçek: Siyaset, güven ve şeffaflık üzerine kuruludur. Vatandaşın kafasında oluşan soru işaretleri, partilere olan inancı da derinden sarsabiliyor. Özellikle de 15 Temmuz gibi bir ihanet teşebbüsünün ardından, hangi gerekçeyle olursa olsun, FETÖ ile bağlantılı olduğu iddia edilen isimlerle temas, toplumun hassasiyetleri göz önüne alındığında oldukça riskli bir hamle.
Sonuç olarak, siyaset arenasında her hamle bir sonrakini getirir. Özgür Özel'in liderliğindeki CHP'nin, bu iddialara karşı nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Açıklama mı yapacaklar? Yoksa sessiz kalıp konunun kendiliğinden unutulmasını mı umacaklar? Cevabını hep birlikte göreceğiz.