ABD merkezli askeri analiz kuruluşu Global Firepower, 2025 yılı için hazırladığı 'Dünyanın En Güçlü Orduları' listesini kamuoyu ile paylaştı. Yaklaşık 60 bin farklı faktörün değerlendirmeye alındığı listede, Türkiye'nin elde ettiği derece, savunma sanayiinde kaydedilen ilerlemenin bir yansıması olarak öne çıktı.
Türkiye'nin Savunma Sanayiindeki Devrim Niteliğindeki Yükselişi
Son 20 yılda gerçekleştirilen yerli ve milli hamleler, Türkiye'nin savunma profilini kökten değiştirdi. İnsansız hava araçları (İHA), gelişmiş silah sistemleri ve diğer savunma teknolojileri alanındaki başarılar, ülkenin küresel güç dengelerindeki konumunu güçlendirdi. Bu atılımlar, sadece askeri kapasiteyi artırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye'yi bu alanda kendi kendine yeten ve teknoloji ihraç eden bir aktör haline getirdi.
Global Firepower'ın 2025 analizinde de bu dönüşümün etkileri net bir şekilde görüldü. Türkiye, listenin üst sıralarında kendine sağlam bir yer edinerek, dikkatleri bir kez daha üzerine çekmeyi başardı.
2025 Yılı En Güçlü Ordular Listesinden Önemli Sıralamalar
Kuruluşun yayınladığı liste, askeri gücü belirlemede personel sayısı, donanım çeşitliliği, lojistik kapasite, coğrafi konum ve ekonomik dayanıklılık gibi onlarca parametreyi dikkate alıyor. Listede Türkiye'nin yanı sıra diğer bazı ülkelerin sıralamaları da paylaşıldı.
Örneğin, listenin alt basamaklarında 99. sırada Letonya, hemen üstünde 100. sırada ise Uruguay yer alıyor. Bu detaylar, listenin geniş kapsamlı ve detaylı bir değerlendirme sonucu oluşturulduğunu gösteriyor.
Sonuç: Yerli Üretimin Küresel Etkisi
Global Firepower'ın 2025 listesi, Türkiye'nin savunma alanında attığı adımların boşa gitmediğinin uluslararası bir kanıtı niteliğinde. Yerli ve milli kaynaklara dayalı savunma sanayii politikaları, ülkenin askeri güç endekslerinde istikrarlı bir şekilde yükselmesini sağlıyor.
Bu gelişme, sadece askeri anlamda değil, aynı zamanda stratejik bağımsızlık ve uluslararası diplomasideki pazarlık gücü açısından da Türkiye'ye önemli avantajlar sunuyor. Savunma sanayiindeki dönüşümün, önümüzdeki yıllarda da Türkiye'nin küresel askeri güç sıralamalarındaki konumunu daha da ileriye taşıması bekleniyor.