Berlin'de hava gerilimli. Sanki herkes nefesini tutmuş, bütçe görüşmelerinin sonucunu bekliyor. Ve işte o an geldi - Almanya tarihinin en yüksek savunma bütçesi onaylandı. Tam 377 milyar euro! Bu rakam, ülkenin savunmaya verdiği önemi gözler önüne seriyor.
Savunma Bakanı Boris Pistorius'un o meşhur 'Zeitenwende' yani 'çağ değişimi' açıklamasından bu yana neredeyse her şey değişti. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Avrupa'nın güvenlik anlayışını kökten sarstı desek yanlış olmaz. Almanya da bu gerçeği görmezden gelmedi - hem de hiç vakit kaybetmeden.
Rakamlar Konuşuyor: Savunmada Rekor Artış
2025 yılı için öngörülen bu devasa bütçe, geçen yıla kıyasla yaklaşık %2'lik bir artışa işaret ediyor. Ama asıl çarpıcı olan, toplam bütçe içinde savunmanın payının %7.9'a ulaşmış olması. Bu oran, Soğuk Savaş'ın en sert günlerinden bile yüksek!
Peki bu parayla neler yapılacak? Asker sayısında ciddi artış planları var - 2031'e kadar 20 bin yeni asker. Modern silah sistemleri, siber güvenlik yatırımları, teknoloji geliştirme... Liste uzayıp gidiyor.
NATO Hedefleri ve Almanya'nın Konumu
NATO'nun o meşhur %2'lik GSYİH hedefini hatırlarsınız. Almanya bu hedefi geçen yıl yakalamıştı, şimdi ise adeta fark atıyor. %2.1'lik oranla Avrupa'nın savunma devi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Bakan Pistorius'un şu sözleri oldukça manidar: "Güvenlik havada durmuyor, bunun için ödemek zorundasınız." Sanki tüm Avrupa'ya bir mesaj verir gibi. Almanya artık savunmada daha aktif, daha güçlü bir rol üstlenmeye hazırlanıyor.
Bu arada, önümüzdeki yıllarda savunma harcamalarının daha da artacağı konuşuluyor. 2028'e kadar yıllık ortalama %4-5'lik büyüme bekleniyor. Yani bu sadece bir başlangıç.
Peki Ya Ekonomik Etkiler?
Bu kadar büyük bir bütçenin ekonomiye etkileri de merak konusu. Savunma sanayii canlanacak, istihdam artacak, teknoloji transferi hızlanacak. Ama diğer yandan, bu kaynakların eğitim veya sağlık gibi alanlardan çekildiği gerçeği de var.
Muhalefetin eleştirileri de boş değil - "Acaba bu kadar silahlanmaya gerçekten ihtiyacımız var mı?" diye soruyorlar. Haklılar da bir yandan. Ama dünyanın giderek daha tehlikeli bir yer haline geldiği de ortada.
Almanya'nın bu hamlesi, Avrupa'nın diğer ülkelerini de etkileyecek gibi görünüyor. Belki de yeni bir silahlanma yarışının başlangıcına tanıklık ediyoruz - kim bilir?
Bir kesinlik var: Berlin'de alınan bu karar, sadece Almanya'nın değil, tüm Avrupa'nın güvenlik haritasını yeniden çizecek. Ve bizler, bu tarihi dönüşümün tam göbeğinde yer alıyoruz.